Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 142
111. Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve de her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe, yine de iman etmezlerdi; fakat onların çoğu cahillik etmekteler.
112. Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar) Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle baş başa bırak.
113. (Rabbin bunu dilemedi ki) Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) meyletsin, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler.
114. Allah size kitabı açık açık indirmişken O'ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitab verdiklerimiz, onun rableri katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. Öyleyse, sen şüpheye düşenlerden olma!
115. Doğruluk ve adalet üzere olan Rabbinin sözü (dini, Kur'an'ın inişiyle birlikte) sona (kemale) erdi. O'nun sözlerini (artık) değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir.
116. Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar sadece saçmalarlar
117. Doğrusu Rabbin, yolundan kimin saptığını daha iyi bilir. Hidayete ermiş olanları da en iyi O bilir.
118. Allah'ın ayetlerine iman etmişseniz, üzerine Allah'ın adı anılmış olan şeyden yiyin.