Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 541
25. Şüphesiz ki, biz elçilerimizi açıklayıcı delillerle göndermişizdir. O elçilerle beraber kitabı ve teraziyi indirdik ki, insanlar arasında adaleti yerine getirsinler. Biz çok sert ve dayanıklı demiri indirdik ve o demirde insanlar için pek çok faydalar var. Böylece Allah'ı görmediği halde, kendisine ve elçisine yardım edenleri bilmesi içindir. Allah mutlak surette kuvvet ve güç sahibidir.
26. Şüphe yok ki Nuh'u ve İbrahim'i elçi olarak biz gönderdik. Her ikisinin soyundan peygamberler yaptığımız gibi kitap verdiklerimiz de var. Onların soylarından doğru yolda olanlar olduğu gibi, pek çoğu da Allah'ın yolundan sapmışlardır.
27. Onların izlerini takip eden elçilerimizi gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı elçi olarak gönderdik ve ona İncil'i verdik. İncil'e tabi olanların kalplerine bir yumuşaklık, merhamet verdik ve biz kendilerine emretmediğimiz halde, Allah'ın rızasını kazanmak için ilk defa ruhbanlığı kendileri icat ettiler. Ancak kendilerinin meydana getirdikleri bu göreve (ruhbanlığa) kendileri uymadılar. Onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. Ancak onlardan pek çoğu da, Allah'ın yolundan uzaklaştılar.
28. Ey İman edenler! Allah dan korunun ve elçisine iman edin ki, rahmetinden size iki misli versin, elçisiyle gönderdiği kurallara uyduğunuz sürece yürüdüğünüz yollarınızı aydınlatsın, sizleri bağışlasın. Allah bağışlayan ve merhametli olandır.
29. Ehli kitap şunu iyi bilsin ki, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi, onlar planlayıp dağıtamazlar. Elbetteki lütuf ve bağış (nimetlerini dağıtmak) Allah'ın kendi elinde olup, bunları kullarından dilediklerine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.