Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 492
34. Evlerinin kapılarını ve uzanıp yattıkları koltuklarını da gümüşten yapardık.
35. Ve altınlar (verirdik). Bunların hepsi dünya hayatının geçimlikleri. Ahiret ise, Rabbinin katında sakınıp korunanlarındır.
36. Kim Rahmanın zikrinden (Kur'an dan) yüz çevirirse, ona bir şeytan musallat ederiz ve o kimse şeytanın yakın arkadaşı olur.
37. Aldatan şeytanlar o kimseleri doğru yoldan çevirirler ve onlarda kendilerinin doğru yolda olduklarını zannederler.
38. Taki o, aldatılmış kimse bize gelince, kendini aldatana "Keşke seninle benim aramda iki doğu kadar uzak bir mesafe olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın" der.
39. Bu gün azap içinde, aranızdaki uzaklığın iki doğu kadar olması, size hiçbir faydası olmayacak.
40. Şimdi sen sağır olana işittirebilir misin? Yahut kör ve açıkça sapıklık içinde olana doğru yolu gösterebilir misin?
41. Eğer biz seni yok edersek (öldürürsek), kesinlikle onlardan intikam alırız.
42. Veyahut, onlara vaat ettiğimiz azabı sana gösterirsek ki, bizim buna gücümüz yeter.
43. Sen, bizim sana vahy ettiğimize sım sıkı sarıl. (Böyle yaparsan) Elbetteki dosdoğru bir yol üzerinde olmuş olursun.
44. O vahy ettiğimiz Kur'an sana ve kavmine bir öğüttür. Kesinlikle (Kur'an dan) sorulacaksınız.
45. Senden önce elçiler gönderdiklerimize "Rahman olan Allah dan başka ibadet ettikleri başka ilahlar mı yaptık?
46. Biz Musa'yı açık delillerle Firavun'a ve onun seçkin yöneticilerine göndermiştik ve onlara "Ben alemlerin Rabbinin elçisiyim" demişti.
47. Musa onlara açık ayetleri getirip gösterdiğinde, birden bire onlar, o ayetlere gülüp alay ettiler.