Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 443
41. Onların önceki nesillerini dolu bir gemide taşımamız, onlar için bir ibret sahnesidir.
42. Binmiş olduklarının bir benzerini onlar için yaratmıştık.
43. Eğer biz dileseydik onları suda boğardık, sonra yardım çığlıklarına cevap veren olmazdı ve onlar kurtarılamazdı da.
44. Ancak kurtarılanlar bizden bir rahmete kavuştular ve belli bir zamana kadar yaşamaları sağlanmış oldu.
45. Onlara "Yapıp önünüze koyduklarınızdan ve henüz geride yapmadıklarınız, ama yapabileceğiniz yanlış şeylerden dolayı Allah dan sakının, belki merhamet olunursunuz" denildiğinde.
46. Sende, Rabbinin mesajlarından bir mesajı onlara getirdiğinde, o mesajdan hemen yüz çevirdiler.
47. Onlara "Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden ihtiyaç sahiplerini rızıklandırın" denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere "Dilediğinde Allah'ın doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız" dediler. Ey İnkarcılar! "Siz ancak apaçık bir sapıklık içerisindesiniz."
48. Onlar "Bu vaat (kıyamet) ne zaman olacak? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz (başımıza getirin)" derler.
49. Onlar elçinin vaatlerine karşı gelirlerken, bekledikleri tek bir ses onları yakalayıverir.
50. Geride bıraktıklarına, bir tek tavsiyede bulunmaya dahi güçleri yetmez ve bir daha ailelerine de dönemezler.
51. Diriliş işareti verildiğinde, hemen kabirlerinden kalkarak Rablerine doğru (hesap vermek için) toplu olarak akıp giderler.
52. "Yazıklar olsun bize! Yattığımız yerlerden bizi kim kaldırdı. Herhalde Rahmanın vaat ettiği ve elçilerin doğruladığı bu olsa gerek" dediler.
53. Yalnızca tek bir ses (işaret) olur ve hemen onların hepsi Rablerinin yanında hazırda bekletilirler.
54. Bu gün hiçbir nefse haksızlık yapılmaz. Yalnızca yaptıklarının karşılığı o nefse ödenir.