Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 433
40. Allah o gün onları bir araya getirip toplar, sonra meleklere "Size kulluk edenler bunlar mıydı?" diye sorar.
41. Melekler "Sen her şeyden yüce ve eksikliklerden uzaksın, Bize kulluk edenlerin dışında, bizim sahibimiz yalnızca sensin. Halbuki onların çoğu inanarak, ne olduğumuzu bilmedikleri halde, bizlere (cinlere) kulluk ediyorlardı" dediler.
42. Bu gün sizin bir kısmınız, hiçbir kimseye fayda veya zarar verecek değildir. Kendilerine zulmedenlere de "Yalanlamış olduğunuz ateşin azabını tadın" deriz.
43. Onlara açıklayıcı ayetlerimiz okunduğunda "Bu adam sizi atalarınızın kulluk ettiği ilahlardan uzaklaştırmak istiyor" derler. Sonra "Onun bize okudukları uydurulmuş yalandan başka bir şey değil" dediler. Gerçek doğrular kendilerine geldikten sonra, doğruları inkar edenler "Bu söyledikleri apaçık aldatmacadan başka bir şey değil" dediler.
44. O inkar edenlere kitaplardan birisini vermedik ki, onlardan çalışıp öğrensinler ve onlara senden öncede bir uyarıcı göndermemiştik.
45. Onlardan öncekilerde yalanlamıştı. Henüz onlara verilenlerin onda biri kendilerine ulaşmamışken, elçilerimi yalanlamışlardı. Sonra (Bak bakalım) inkar etmenin sonu nasıl olmuş?
46. Onlara deki "Ben, sizin Allah'ın huzuruna birer ikişer duracağınızı öğütlüyorum. Sonra (gerçekleri gördüğünüzde) arkadaşınızda bir delilik olmadığını ve gelecekte başınıza gelecek şiddetli bir azabın öncesinde, yalnızca bir uyarıcı olduğunu hatırlarsınız."
47. Deki "Ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Vereceğiniz ücret sizde kalsın, benim ücretim Allah'a aittir. O her şeye şahit olandır."
48. Deki "Benim Rabbim bilinmeyenleri (gaybın) en iyi bilen olduğu için, gerçek doğruları ortaya çıkaran O dur.