Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 402
46. Kendilerine kitap verilenlerle mücadeleyi, en güzel bir biçimde yapın. Onlardan kendilerine zulmedenlere "Bize indirilene iman ettik ve size indirilmiş olana da de iman ettik. Bizim ilahımız da tek, sizin ilahınızda tek. Biz, O tek ilaha teslim olanlardanız" deyin.
47. Böyle bir anlam içinde kitabı sana biz indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. İşte şunlarda kitaba inanan kimseler. Allah'ın ayetlerini, gerçekleri kabul etmeyenlerden başkası inkar etmez.
48. Sen daha önceden (Allah, ahiret, ceza, din vs. konularla ilgili) ne bir kitap okuyordun ve nede elinle bir kitab yazıyordun. Öyle olsaydı, batıl içine batmış kimseler hemen şüphelenirlerdi.
49. Hayır O (vahy) kedilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden (kabullendikleri) apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi zulmedenlerden başkası inkar etmez.
50. İnkar edenler "O elçiye Rabbinden, onu destekleyici mucizeler indirilmesi gerekmez miydi?" derler. Onlara deki "Mucizeler yalnızca Allah'ın yanındadır. Bende, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
51. Mucize olarak kendilerine okunan, sana indirdiğimiz kitap onlara yetmiyor mu? Elbette ki bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır.
52. Onlara deki "Benimle sizin aranızda (bu kitabın Allah dan indiğine) şahit olarak Allah yeter. Göklerde ve yerde olanları, batıla inananları ve Allah'ı inkar edenleri O bilir. İşte böyleleri açıkça kaybedenlerdir.