Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 321
126. Rabbi "İşte böyle! Sana dünyada iken ayetlerim gelmişti, sende onu unuttun. Böylece şimdi de sen, bugün unutulacaksın" dedi.
127. Rabbinin ayetlerine iman etmeyerek, hayatını boşa geçirenlere bu şekilde karşılık vereceğiz. Ahiret azabı ise daha şiddetli ve devamlıdır.
128. Onların yaşadıkları ve gezip dolaştıkları yerlerdeki, onlardan önceki şehirleri yok etmemiz onlara yeterince doğru yolu göstermiyor mu? Halbuki yaşanmış bu olaylarda akıl sahipleri için yeterince ibretler var.
129. Rabbinin daha önceden verilmiş kararı olmasaydı, belirli süre olmasına rağmen, hata yapanlar, hemen cezasını görürdü.
130. Sen onların söylediklerine sabret. Rabbinin yüceliğini överek, güneşin doğmasından önce, güneşin batmasından önce ve gecenin bazı saatlerinde noksan sıfatlardan arındır. Gündüzün etrafında (herhangi bir saatlerinde) de Rabbini yücelt ki, Razı olacağın şeylere (Rabbinin rızasına) kavuşman umulur.
131. Onları denemek için, verdiğimiz bolca nimetlere ve dünyanın süsü olan gösterişli şeylere gözlerini dikme. Rabbinin sana verdiği rızık daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
132. Ev halkına namaz kılmayı emret ve onlardan gelen tepki ve karşı çıkışlara sabret. Bunun karşılığında senden bir rızık istemiyoruz. Tam tersine senin rızkını biz veriyoruz. Şunu unutmayın, gelecek tamamen Allah dan sakınıp korunanlarındır.
133. Onlar "Elçi (bizi ikna etmesi için) Rabbinden mucizeler getirmesi gerekmez miydi?" dediler. Onlara daha önce indirilmiş olan sahifelerde açık ayetler gelmedi mi?
134. Biz onları uyarmadan önce, azap edip helak etseydik "Rabbimiz! Azap etmeden önce, bize bir elçi gönderseydin de, biz kendimizi aşağılatmayıp rezil etmeden, senin ayetlerine tabi olurduk" derlerdi.
135. Deki "Herkes beklemekte, sizde bekleyin. Kimin doğru yolu takip ettiğini ve kimin de o doğru yolu başarı ile geçtiğini kesinlikle öğreneceksiniz.