Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 312


Sureler
Mealler
Önceki
Sayfa 311

Sonraki
Sayfa 313

96. İman edip doğru ve güzel davranışlarda bulunanları Rahman sevgi ile karşılayacaktır.

97. Allah dan sakınanları müjdelemen, inkarda direnen bir topluluğu da uyarman için, Kur'an'ı senin dilinde kolaylaştırdık.

98. Onlardan önce nice toplulukları yok ettik. Şimdi onlardan birisini hissedebiliyor musun, veya onlardan fısıltı da olsa bir ses işitebiliyor musun?

1. Ta,Ha

2. Kur'an'ı sana, baş kaldırıp azgınlardan olman için indirmedik.

3. Bu Kur'an Allah'a saygısı olup korkanlar için öğüttür.

4. Kur'an, yeryüzünü ve yüce gökleri yaratan tarafından indirilmedir.

5. Rahman olan Allah, yarattığı her şeyin üzerine otoritesini kurmuştur.

6. Göklerde, yerde, her ikisinin arasında ve toprağın altındakilerin sahibi O dur.

7. Sözü açıkça söylesen fark etmez, sonra sözün gizli olanını ve ondan daha gizlisini de bilir.

8. O Allah ki, O ndan başka hiçbir ilah yoktur ve bütün güzel isimler O na aittir.

9. Musa'nın haberi sana geldi mi?

10. Uzakta bir ateş görünce ailesine "Burada bekleyin. Bir ateş gördüm, belki (ısınmak için) o ateşten bir parça getirebilir veya ateşin çevresinde bize yol gösterecek birisini bulabilirim" dedi.

11. Musa ateşin yanına gelince "Ya Musa!" diye seslenildi.

12. "Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi, Tuva dasın."
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمٰنُ وُداًّ ﴿٩٦﴾ فَاِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ الْمُتَّق۪ينَ وَتُنْذِرَ بِه۪ قَوْماً لُداًّ ﴿٩٧﴾ وَكَمْ اَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍۜ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُمْ مِنْ اَحَدٍ اَوْ تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزاً ﴿٩٨﴾ بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِطٰهٰۜ ﴿١﴾ مَٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْاٰنَ لِتَشْقٰىۙ ﴿٢﴾ اِلَّا تَذْكِرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۙ ﴿٣﴾ تَنْز۪يلاً مِمَّنْ خَلَقَ الْاَرْضَ وَالسَّمٰوَاتِ الْعُلٰىۜ ﴿٤﴾ اَلرَّحْمٰنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوٰى ﴿٥﴾ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَمَا تَحْتَ الثَّرٰى ﴿٦﴾ وَاِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَاِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَاَخْفٰى ﴿٧﴾ اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ لَهُ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰى ﴿٨﴾ وَهَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ ﴿٩﴾ اِذْ رَاٰ نَاراً فَقَالَ لِاَهْلِهِ امْكُـثُٓوا اِنّ۪ٓي اٰنَسْتُ نَاراً لَعَلّ۪ٓي اٰت۪يكُمْ مِنْهَا بِقَبَسٍ اَوْ اَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى ﴿١٠﴾ فَلَمَّٓا اَتٰيهَا نُودِيَ يَا مُوسٰى ﴿١١﴾ اِنّ۪ٓي اَنَا۬ رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَۚ اِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۜ ﴿١٢﴾

Sureler

Mealler
Sayfa 311
Önceki
Sayfa 313
Sonraki