Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 347
75. Şayet Biz, onlara acısak ve başlarındaki sıkıntıyı gidersek yine de azgınlıkları içinde bocalayıp kalırlar.
76. Andolsun ki Biz, onları azabla yakaladık. Ama yine de Rabblarına boyun eğmediler. Onlar yalvarıp yakarmazlar.
77. Sonunda onlara şiddetli bir azab kapısı açtığımızda şaşkına dönüp ümitsiz kalıverdiler
78. Sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz.
79. Sizi yeryüzünde yaratıp türeten O'dur. Ve O'nun huzurunda toplanacaksınız
80. Dirilten de, öldüren de O'dur. Geceyle gündüzün birbiri ardı sıra gelmesi de O'nun emrine bağlıdır. Hala düşünmez misiniz?
81. Hayır, onlar yine de öncekilerin dediklerini derler.
82. Onlar demişlerdi ki: Ölüp de toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltileceğiz?
83. Andolsun ki biz, ve daha önce de atalarımız bununla tehdit edilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.
84. De ki: Yer ve onda bulunanlar kimindir? Biliyorsanız söyleyin.
85. Allah'ındır, diyecekler. Öyleyse ibret almaz mısınız? de.
86. De ki: Yedi göğün Rabbı ve yüce Arş'ın Rabbı kimdir?
87. Allah'tır, diyecekler. Öyleyse sakınmaz mısınız? de.
88. De ki: Her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran, ama barındırılmaya asla muhtaç olmayan kimdir?
89. Allah'tır, diyecekler. Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz? de.