Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 90
75. Hem size ne oldu ki, Allah yolunda ve (Mekke’de mahsur ve) çâresiz bırakılan erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda (O’nun rızâsı için) savaşmıyorsunuz? Onlar ki: 'Rabbimiz! Bizi (de) halkı zâlim olan (mü’minlerin hicretiyle tamâmen müşriklerin elinde kalan) bu şehirden (Mekke’den) çıkar, bize tarafından bir sâhib gönder ve bize tarafından bir yardımcı gönder!' diyorlardı.
76. Îmân edenler, Allah yolunda cenk ederler. İnkâr edenler ise, tâğut (Allah’ın yerine tuttukları şeylerin) yolunda savaşırlar; öyleyse şeytanın dostlarıyla cenk edin! Şübhesiz ki şeytanın hîlesi zayıftır.
77. (Mekke’de iken savaşmayı isteyip de) kendilerine: 'Ellerinizi (şimdilik sa vaştan) çekin, namazı hak kıyla edâ edin ve zekâtı verin!' denilen kimse leri görmedin mi? Şimdi (Me dîne’de)onlara savaş (farz olarak) yazılınca içlerinden bir fırka, Allah’dan korkarcasına, hattâ daha şiddetli bir korkuyla in san lardan korkmaya başladılar. Ve şöyle dediler: 'Rabbimiz! Bize savaşı niçin (farz olarak) yazdın? Ne olurdu, bizi yakın bir vakte (yatağımızda öleceğimiz vakte)kadar te’hîr etseydin!'(Ey Resûlüm! Onlara) de ki: 'Dünya menfaati az dır. Hem âhiret, (günahlar dan) sakınan için hayırlıdır ve (orada) kıl kadar haksızlığa uğratılmazsı nız.'
78. Nerede olursanız olun, (hattâ) yüksek kalelerde bile olsanız, ölüm size yetişir. Hâlbuki onlara (yahudilere ve münâfıklara) bir iyilik gelirse: 'Bu, Allah katındandır!' derler. Ama onlara bir kötülük gelirse: 'Bu senin yüzündendir!' derler. (Onlara) de ki: 'Hepsi Allah katındandır' Böyleyken, bu kavme ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar!
79. Sana isâbet eden her iyilik Allah’dandır; sana isâbet eden her kötülük ise nefsindendir. (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. (Buna) hakkıyla şâhid olarak ise, Allah yeter!