Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 285
28. Eğer (bir şey verecek durumda olmayıp) Rabbinden ümîd ettiğin bir rahmeti(rızkı) aramak için onlardan (o hak sâhiblerinden) yüz çevir(mek mecbûriyetinde kal)ırsan, artık (elime geçerse veririm, ma'nâsında) onlara yumuşak bir söz söyle!
29. Hem elini boynuna bağlı kılma (cimri olma); onu büsbütün geniş davranarak da açma! Yoksa, kınanmış ve pişman bir hâlde oturup kalırsın.
30. Şübhesiz ki Rabbin, dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine de) daraltır. Muhakkak ki O, Habîr (kullarından hakkıyla haberdâr olan)dır, Basîr (onları hakkıyla gören)dir.
31. Hem fakirlik korkusu ile çocuklarınızı öldürmeyin! Onları da sizi de biz rızıklandırırız. Şübhesiz onları öldürmek, büyük bir günahtır.
32. Ve zinâya yaklaşmayın (o cürmün sebeblerinden dahi uzak durun); çünki o, çirkin bir iştir. Ve ne kötü bir yoldur!
33. Hem hak bir sebeb olmadıkça, Allah’ın haram kıldığı canı öldürmeyin! Bir kimse zulme uğramış olarak öldürülürse, o hâlde şübhesiz ki onun velîsine (hakkını araması için)bir salâhiyet vermişizdir; artık (o da) öldürmede (Allah’ın koyduğu) haddi aşmasın! Çünki kendisi (de) yardım olunan bir kimsedir.
34. Ve rüşdüne erinceye kadar yetîmin malına, en güzel bir şekilde (onu muhâfaza maksadıyla) olması müstesnâ, yaklaşmayın! Verilen sözü de yerine getirin! Çünki verilen sözde bir mes’ûliyet vardır.
35. Ölçtüğünüz zaman ise, ölçüyü tam yapın, doğru terâzi ile tartın! Bu (sizin için)daha hayırlıdır ve netîce i'tibâriyle daha güzeldir.
36. Hakkında bilgi sâhibi olmadığın bir şeyin ardına da düşme! Çünki kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan mes’ûldür.
37. Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünki sen ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara erişebilirsin.
38. Bütün bunların (bu tavırların) kötü olanları, Rabbinin katında hoş görülmeyen şeylerdir.