Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 208
1. Elif, Lâm, Râ. İşte bunlar, o hikmetli Kitâb’ın (Kur’ân’ın) âyetleridir.
2. İçlerinden bir erkeğe: 'İnsanları (azâb ile) korkut ve îmân edenlere, Rableri katında şübhesiz ki kendileri için bir 'kadem-i sıdk’ (peygamberin şefâati) bulunduğunu müjdele!' diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu (da) kâfirler: 'Şübhesiz bu, gerçekten apaçık bir sihirbazdır!' dedi(ler).
3. Muhakkak ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa hükmeden,(her) işi idâre eden Allah’dır! O’nun izni olmadan hiçbir kimse şefâat edici değildir! İşte Rabbiniz olan Allah budur, o hâlde O’na ibâdet edin! Artık (iyice düşünüp) ibret almaz mısınız?
4. Hep birlikte dönüşünüz O’nadır! (Bu,) Allah’ın hak bir va'didir. Çünki O,(mahlûkatı) yaratmaya başlar (onları yoktan yaratır), sonra îmân edip sâlih ameller işleyenleri adâletle mükâfâtlandırmak için onu (o yaratmayı âhirette) tekrar iâde eder. Kâfirlere gelince, inkâr etmekte olduklarından dolayı kendileri için kaynar sudan bir içecek ve (pek) elemli bir azab vardır.
5. O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı ise bir nûr yapan, yılların sayısını ve (vakitlerin)hesâbı(nı) bilmeniz için de ona (aya) birtakım menziller (yörüngeler) takdîr edendir.Allah, bunları ancak hak (ve hikmet) ile yaratmıştır. (Bu hakikatleri) bilecek bir kavim için âyetleri açıklıyor.
6. Şübhesiz ki gece ile gündüzün ihtilâfında (ard arda gelmesinde) ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, (O’na karşı gelmekten) sakınacak bir kavim için apaçık deliller vardır.