Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 178
9. Hani Rabbinizden yardım istiyordunuz da: 'Şübhesiz ben size ardı ardına (gelen)bin melekle yardım ediciyim!' diye duânızı kabûl etmişti.
10. Allah bunu ancak bir müjde olsun ve kalbleriniz bununla mutmain olsun diye yapmıştı. Yardım, ancak Allah tarafındandır. Şübhesiz ki Allah, Azîz (kudreti her zaman üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
11. O zaman sizi, tarafından bir emniyet olmak üzere hafif bir uykuya bürüyordu ve üzerinize gökten bir su indiriyordu ki, bununla sizi temizlesin, sizden şeytanın pisliğini(vesvesesini) gidersin, kalblerinizi pekiştirsin (kendine bağlasın) ve bununla ayakları(nızı)sâbit kılsın!
12. Yine o vakit Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: 'Şübhesiz ben sizinle berâberim; haydi îmân edenlere sebât verin! İnkâr edenlerin kalblerine korku salacağım; haydi vurun (onların) boyunları üstüne! Ve vurun onların bütün parmaklarına!'
13. Bu (azab), gerçekten onların Allah’a ve Resûlüne karşı gelmeleri yüzündendir. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, artık şübhesiz (bilsin) ki Allah, azâbı pek şiddetli olandır.
14. İşte bu size (Allah’ın azâbı)dır. Haydi bunu tadın! Muhakkak kâfirler için bir de Cehennem azâbı vardır.
15. Ey îmân edenler! Ordu hâlinde inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman, (çokluklarına bakarak) hemen onlara arkalarınızı dönmeyin (kaçmayın)!
16. Savaşmak için çekilmek yahut bir başka birliğe katılmak (için çekilmek) haricinde, kim onlardan kaçarsa, mutlaka Allâh'ın öfkesi ile döner. . . Onun mekânı yanma ortamıdır! Ne kötü varış yeridir o!