Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 152
12. (Allah, ona) şöyle buyurdu: 'Sana emrettiğimde, secde etmekten seni men' eden nedir?' (İblis) dedi ki: 'Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın!'
13. (Allah şöyle) buyurdu: 'Haydi hemen in oradan! Orada (Cennette) kibirlenmek haddine düşmez; haydi çık, çünki sen alçaklardansın!'
14. (İblis) dedi: 'Bana (insanların) diriltilecekleri güne kadar mühlet ver!'
15. (Allah da) buyurdu ki: '(Haydi) doğrusu sen (o vakte kadar) mühlet verilenlerdensin!'
16. (İblis) dedi: 'Öyle ise beni azdırmandan dolayı (ben de) mutlaka onlar(ı saptırmak) için, senin dosdoğru yoluna oturacağım!'
17. 'Sonra elbette onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve (sen) onların çoğunu şükredici kimseler bulmayacaksın!'
18. (Allah, bunun üzerine:) 'Yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan (Cennetten) çık! And olsun ki onlardan kim sana uyarsa, Cehennemi sizin hepinizle mutlaka dolduracağım!' buyurdu.
19. Ve ey Âdem! Sen zevcen (Havvâ) ile Cennete yerleş; artık dilediğiniz yerden yiyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zâlimlerden olursunuz!
20. Derken şeytan, (o ikisini, netîcelerinden biri de) onlardan örtülmüş avret yerlerini kendilerine göstermek (olan hatâya sevk etmek) için, onlara vesvese verdi ve: 'Rabbiniz, ancak melek olmayasınız veya (Cennette) ebedî kalıcılardan olmayasınız diye sizi bu ağaçtan men' etti' dedi.
21. Ve onlara: 'Doğrusu ben size gerçekten (iyiliğiniz için) nasîhat edenlerdenim' diye de yemîn etti.
22. Böylece o ikisini aldatarak (o ağaçtan yemeye) tenezzül ettirdi. Derken ağacı(n meyvesini) tattıklarında, avret yerleri kendilerine göründü de Cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Bunun üzerine Rableri o ikisine: 'Size bu ağacı yasaklamadım mı ve şübhesiz şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?' diye nidâ etti.