Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 151
1. Elif, Lâm, Mîm, Sâd.
2. (Bu,) kendisiyle (insanları) sakındırman ve mü’minlere nasîhat (vermen) için sana indirilen bir kitabdır; öyle ise ondan (onu tebliğden) dolayı gönlünde bir sıkıntı (yalanlanma korkusu) olmasın!
3. Rabbinizden size indirilene tâbi' olun ve O’ndan başka birtakım dostlara tâbi' olmayın! (Siz) ne kadar az ibret alıyorsunuz!
4. Hâlbuki nice şehirler var ki onları helâk ettik de azâbımız kendilerine geceleyin veya onlar (o memleketin halkı) kaylûlede (gündüz uykusunda) olan kimseler iken gelivermiştir.
5. Azâbımız onlara geldiğinde: 'Gerçekten biz zâlimlerdik!' demelerinden başka çağırışları (ve yalvarışları) da olmadı.
6. İşte kendilerine (peygamber) gönderilenlere (ne amel işlediklerini) mutlaka soracağız, (gönderilen) peygamberlere de (teblîğ edip etmediklerini) elbette soracağız!
7. Artık (yaptıklarını) kendilerine bir ilim ile (bütün teferruâtıyla bilerek) mutlaka anlatacağız; çünki (biz, onlardan) gaib (habersiz) değildik.
8. (Amelleriniz için) hak tartı da o gündür. Artık kimlerin tartıları ağır gelirse, işte kurtuluşa erenler ancak onlardır.
9. Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar âyetlerimize (onları bilerek inkâr etmekle) zulmetmekte olduklarından dolayı, kendilerini hüsrâna uğratmış kimselerdir.
10. Celâlim hakkı için, size yeryüzünde imkân verdik (orada yerleştirdik) ve orada sizin için geçim vâsıtaları kıldık. (Siz ise) ne kadar az şükrediyorsunuz!
11. Ve and olsun ki sizi (babanız Âdem’i) yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: 'Âdem’e secde edin!' buyurduk. Hemen secde ettiler. (Cinlerden olan) İblis hâriç! (O,) secde edenlerden olmadı.