Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 133
45. Böylece, zulmeden kavmin kökü kesildi. Hamd ise, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur!
46. De ki: 'Söyleyin bakalım! Eğer Allah, kulağınızı ve gözlerinizi alırsa ve kalblerinizi mühürlerse, Allah’dan başka onu size getirecek ilâh kimdir?' Bak, âyetleri nasıl açıklıyoruz; sonra onlar (nasıl da) yüz çeviriyorlar!
47. De ki: 'Söyleyin bakalım! Eğer size Allah’ın azâbı ansızın veya açıkça gelirse, zâlimler topluluğundan başkası mı helâk edilir?'
48. Hâlbuki (biz,) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak göndeririz. O hâlde kim îmân edip (hâlini) ıslâh ederse, artık onlara bir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
49. Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, isyân etmekte olduklarından dolayı onlara azab dokunacaktır!
50. De ki: 'Size, 'Allah’ın hazîneleri benim yanımdadır!’ demiyorum; gaybı da bilmem; size, 'Şübhesiz ben bir meleğim’ de demiyorum! (Ben) ancak bana vahyolunana tâbi' olurum.' De ki: 'Kör ile gören (kâfir ile mü’min) bir olur mu?' Hiç düşünmez misiniz?
51. Ve Rablerinin huzûrunda toplanacaklarından korkanları, onunla (Kur’ân ile)korkut; onlar için O’ndan (O Rablerinden) başka ne bir dost, ne de bir şefâatçi vardır; tâ ki(günahlardan) sakınsınlar.
52. Ve O’nun rızâsını isteyerek sabah akşam Rablerine duâ edenleri kovma! Onların(fakir mü’minleri senin yanında görmek istemeyen o müşriklerin) hesâbından sana bir şey yok, senin hesâbından da onlara bir şey yok ki onları (o mü’minleri) kovup da zâlimlerden olasın!