Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 110
14. (Yahudilerden olduğu gibi,) 'Şübhesiz biz hristiyanız' diyenlerden de sağlam sözlerini almıştık; buna rağmen (onlar da) kendisiyle nasîhat edildikleri (kitapları)ndan(İncil’den) bir nasib (almay)ı unuttular. Bu sebeble kıyâmet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin bıraktık. Allah, yapmakta olduklarını ileride (âhirette) kendilerine haber verecektir.
15. Ey ehl-i kitab! Muhakkak Resûlümüz (Muhammed) size geldi; Kitab’dan(Tevrât’tan, âhir zaman peygamberinin sıfatları ve recim âyeti gibi) gizlemekte olduğunuz şeylerin birçoğunu size açıklıyor, birçoğunu da (açıklamıyor) affediyor. Doğrusu size Allah’dan bir nûr ve apaçık bir Kitab (Kur’ân) gelmiştir.
16. Rızâsına uyanları Allah onunla selâmet yollarına eriştirir, onları izni ile zulümâttan (küfür karanlıklarından) nûra (îmâna) çıkarır ve onları dosdoğru bir yola hidâyet eder.
17. Andolsun ki, şübhesiz Allah, o Meryemoğlu Mesîhdir!' diyenler kâfir olmuşlardır! De ki: 'Peki (Allah, sizin ilâh olarak düşündüğünüz) Meryemoğlu Mesîh’i, annesini ve yeryüzündekilerin hepsini helâk etmek istese, Allah’a karşı kim bir şeye mâlik olabilir? Hem göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü Allah’ındır. (O) ne dilerse yaratır.' Çünki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.