Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 89
66. Eğer biz onlara: “Nefislerinizi öldürün ya da yurtlarınızdan çıkın!” diye yazacak olsaydık –içlerinden pek azı müstesna bunu yapmazlardı. Eğer onlar kendilerine öğüt verilen şeyi yapsalardı andolsun ki onlar için daha hayırlı ve yerleştirme bakımından da daha sağlam olurdu.
67. O zaman andolsun ki kendilerine tarafımızdan çok büyük bir mükafat verirdik.
68. Ayrıca onları andolsun ki dosdoğru bir yola iletirdik.
69. Her kim Allah’a da Rasul’e de itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine nimet verdiği nebiler, sıddıklar, şehidler ve salihlerden olan kimselerle beraberdir. İşte onlar ne güzel arkadaştır!
70. İşte bu Allah’tan bir lütuftur. Şüphesiz ki Alîm olarak Allah yeter.
71. Ey iman edenler! Tedbirinizi alın da bölükler halinde seferber olun veya topluca sefere çıkın!
72. Şüphesiz içinizden öylesi vardır ki muhakkak pek ağır davranır. Eğer size bir musibet gelirse: “Muhakkak ki Allah bana nimet verdi çünkü onlarla beraber değildim.” der.
73. Andolsun ki size Allah’tan bir lütuf erişirse sizinle onun arasında bir dostluk yokmuş gibi elbette diyecekti ki: “Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da çok büyük bir mükafatla mükafatlansaydım.”
74. O halde dünya hayatını ahiretle satanlar Allah yolunda savaşsınlar! Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür ya da galip gelirse yakında ona çok büyük bir ecir vereceğiz.