Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 54
30. Her bir nefis hayır olarak yaptıklarını bulacağı gün her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını isteyecek. Böylece Allah sizi kendisinden sakındırıyor. Doğrusu Allah kullarına karşı Rauf’tur.
31. De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Muhakkak ki Allah Ğafur’dur, Rahim’dir.”
32. De ki: “Allah’a da Rasul’e de itaat edin! Yüz çevirirlerse elbette ki Allah, kafirleri sevmez.”
33. Doğrusu Allah, Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti.
34. Bazısı bazısından olan bir zürriyettir. Şüphesiz ki Allah Semi’dir, Alîm’dir.
35. Hani İmran’ın karısı demişti ki: “Rabbim, doğrusu ben karnımdakini azad edilmiş olarak sana adadım; benden kabul et! Şüphesiz Semi’ ve Alîm olan sensin, yalnız sen!”
36. Onu doğurduğunda –Allah onun ne doğurduğunu elbette en iyi bilendir dedi ki: “Rabbim, elbette ben onu kız doğurdum.” Erkek kız gibi değildir. “Ona Meryem adını verdim. Doğrusu ben onu da soyunu da kovulmuş şeytandan sana sığındırırım!”
37. Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabul ile kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya’yı da ona kefil kıldı. Zekeriyya onun yanına, mihraba her girdiğinde onun yanında bir rızık buluyordu. Dedi ki: “Ey Meryem! Bu sana nereden?” Dedi ki: “O Allah katındandır. Şüphesiz ki Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır!”