Furkan Suresi 19. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Furkan Suresi 77 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 42. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 359 sayfa numarasında yer almaktadır.
فَقَدْ كَذَّبُوكُمْ بِمَا تَقُولُونَۙ فَمَا تَسْتَط۪يعُونَ صَرْفاً وَلَا نَصْراًۚ وَمَنْ يَظْلِمْ مِنْكُمْ نُذِقْهُ عَذَاباً كَب۪يراً
Sureler
Mushaf
Sayfa 359
İlgili Sure
Furkan Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Gerçekten taptıklarınız, söylediğiniz şeyler hakkında sizi yalanladılar. Artık bu durumda ne başınıza gelen azabı savmaya gücünüz yeter, ne de bir yardım bulabilirsiniz. Sizden kim haksızlık ederse, ona büyük bir azap tattırırız.
Abdullah Parlıyan (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir:) İşte (taptıklarınız), söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız!
Adem Uğur (Allâh dûnundakilere tapanlara): "İşte söylediklerinizi gerçekten yalanladılar. . . Artık ne (azabı) kendinizden savmaya ve ne de yardım bulmaya gücünüz yetmez! Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azap tattırırız. "
Ahmed Hulusi Ötekilere hitaben: 'İşte taptıklarınız, kendilerinin tanrı olduğu konusundaki söylediklerinizi, sizi yalanladılar. Artık ne azâbımızı geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz, sizden kim baskı, zulüm ve işkence yapar, zulme âlet olur, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engellerse ona büyük bir azap tattıracağız.' denir.
Ahmet Tekin Böylece sizi, söyledikleriniz konusunda kesinlikle yalanlamışlardır. Artık ne (azabı) geri çevirmeye ne de yardıma [4] güç yetirebilirsiniz. Sizden kim zulmederse ona büyük bir azap tattırırız.
Ahmet Varol "İşte (ilahlarınız) sizin söylediklerinizi yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azab taddırırız."
Ali Bulaç İşte (ey kâfirler, taptıklarınız) sizi, sözünüzde yalancı çıkarmışlardır. Artık (azabı) ne savmağa, ne de bir yardım görmiye çare bulamıyacaksınız. Sizden kim zulüm yaparsa, ona büyük bir azab tattıracağız.
Ali Fikri Yavuz “İşte,” buyurur Allah, (“işlerinizi gördürmek için Benimla aranızda aracı olurlar, başınız sıkıştığında yardım ederler diye ilâhlaştırıp taptıklarınız!) Haklarındaki iddialarınızı yüzünüze çarptılar. Artık ne azabı savabilecek, ne de herhangi bir yerden yardım temin edebilecek durumdasınız.” (Ey insanlar!) Bilin ki, içinizden kim (Allah’a şirk koşma) zulmünü işlerse, ona büyük bir azap tattıracağız.
Ali Ünal İşte, tanrı dedikleriniz de sizi yalanladılar. Artık ne azabı geri çevirmeye gücünüz yeter, ne de bir yardım bulabilirsiniz! İçinizden, haksızlık eden kimseye büyük bir azap tattırırız.
Bayraktar Bayraklı «oylediklerinizde sizi yalanci cikardilar, artik kendinizden azabi ceviremez, yardim da goremezsiniz. Zulmedenlerinize buyuk bir azap tattiracagiz» denir.
Bekir Sadak Gerçekten, taptıklarınız, söyledikleriniz şeyler hakkında sizi yalanladılar. Artık bu durumda ne (azabı) savmaya, ne de bir yardım (görmeye) gücünüz yeter. Sizden kim haksızlık ederse, ona da büyük bir azâb tattırırız.
Celal Yıldırım (Bunun üzerine Allah müşriklere der ki:) “İşte düzmece ilahlarınız, sizin sözlerinizi yalanladılar. Artık ne azabımı başınızdan savabilirsiniz ve ne de size yardım edecek birini bulabilirsiniz. Sizden kim zulmederse (Allah'tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yüklerse) ona büyük bir azap tattıracağız.”
Cemal Külünkoğlu (İlâh edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancı çıkardılar. Artık kendinizden azabı savmaya gücünüz yetmeyecek ve kendinize yardım da edemeyeceksiniz. Sizden kim de zulüm ve haksızlık ederse, ona büyük bir azap tattırırız.
Diyanet İşleri 'Söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar, artık kendinizden azabı çeviremez, yardım da göremezsiniz. Zulmedenlerinize büyük bir azap tattıracağız' denir.
Diyanet İşleri ( Eski ) (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir:) İşte (taptıklarınız), söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız!
Diyanet Vakfı Onlar sizin bu söylediklerinizi yalanlamış bulunuyorlar. Siz ne veto edebilir, ne de yardım edebilirsiniz. Hatta sizden zulmeden olursa ona da büyük bir azap tattırırız.
Edip Yüksel (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denilir.) İşte (taptıklarınız) sizi söylediklerinizde yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardıma çare bulabilirsiniz ve içinizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattıracağız.
Elmalılı ( Sade ) Demek ki, sizi sözünüzde yalancı çıkarmışlardır. Artık ne azabı savmaya, ne de bir yardıma çare bulamayacaksınız ve içinizden her kim zulmederse ona büyük bir azap tattıracağız!
Elmalılı ( Sade - 2 ) Demek sizi sözünüzde yalancı çıkarmışlardır, artık ne savmağa ne de bir yardıma çare bulamıyacaksınız ve içinizden her kim zulmederse ona büyük bir azâb tattıracağız
Elmalılı Hamdi Yazır "İşte (tanrılarınız) sizin söylediklerinizi yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattırırız."
Gültekin Onan (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir:) İşte (taptıklarınız), söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız!
Harun Yıldırım İşte (tapdıklarınız) sizi, dedikleriniz hakkında, kat'î suretde yalancı çıkarmışlardır. O halde ne (azabınızı) döndürmiye, ne de (bu hususda) herhangi bir yardıma asla muktedir olamayacaksınız. Sizden kim zulmederse ona büyük bir azâb tatdırırız.
Hasan Basri Çantay (Bunun üzerine diğerlerine şöyle denir:) 'İşte (taptıklarınız) söylemekte olduklarınızda sizi gerçekten yalancı çıkardılar; şimdi ne (azâbı) geri çevirmeye, ne de(kendinize) bir yardıma güç yetirebilirsiniz.' Artık içinizden kim zulmederse (bilsin ki), ona(pek) büyük bir azab tattıracağız!
Hayrat Neşriyat İşte sizi söylediklerinizde yalancı çıkardılar. Artık üzerinizden azabı çeviremez ve yardım göremezsiniz. Sizden zulmedenlere büyük bir azab tattıracağız, denir.
İbni Kesir Bunlar sizin söylediklerinizi yalanladılar. Artık kulluk ettikleriniz sizi ne ateşten kurtarabilecek, nede size yardım edeceklerdir. Artık sizden kim haddi aşıp haksızlık yapmışsa, ona büyük bir azap tattıracağız.
İlyas Yorulmaz “İşte (ilahlarınız) sizin söylemekte olduklarınızı yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azap tattırırız.”
İnsan Dergisi Bunun üzerine Allah kâfirlere seslenerek, "İşte görüyorsunuz ya," diyecek, "Tanrı yerine koyduğunuz kimseler, ileri sürdüğünüz bütün iddialarınızın yalan olduğunu ortaya koydular. Artık ne başınıza gelecek azabı geri çevirmeye, ne de sizi azaptan kurtaracak bir yardımcı bulmaya gücünüz yeter."

O hâlde, dinleyin ey insanlar! Sizden kim günah işleyerek yahut kendisine veya başkasına haksızlık ederek zulmeder ve özellikle de zulümlerin en büyüğü olan şirk günahını işleyip bu hâl üzere huzurumuza gelirse, ona cehennemde büyük bir azap tattıracağız!

İNKÂRCILARIN İNKÂR BAHANELERİ

Ey Peygamber! Bir kimsenin peygamber olarak gönderilmesi için insanüstü ve ölümsüz bir varlık olması gerektiğini iddia eden, bu yüzden de sıradan insanlar gibi çarşı pazarda gezip dolaşan, yiyip içen fani insan olduğun için senin peygamberliğini reddeden müşrikler şunu iyi bilsinler ki:
Kadri Çelik (Bunun üzerine, Allah da, müşriklere): "İşte (sizin tanrı yerine koyduğunuz kimseler, geçmişte) ileri sürdüğünüz iddiaların yalan olduğunu ortaya koydular" diyecek, "artık ne (hak ettiğiniz azabı) savuşturabilirsiniz, ne de kendinize bir destek bulabilirsiniz! Çünkü içinizden her kim (böyle bir) kötülük işlemişse, ona büyük bir azap tattıracağız!"
Mahmut Kısa Gerçekten de söylediklerinizi reddedip yalanlar sizi ve sizden ne azâbı gidermeye güçleri yeter, ne size yardıma kudretleri var. Ve sizden kim zulmederse ona büyük bir azap tattırırız.
Muhammed Esed Bunun üzerine (Allah şirk koşanlara şöyle demişti): "Doğrusu o (tanrılık yakıştırdıklarınız), söylediklerinizin tümünde sizin yalancı olduğunuzu ortaya çıkarıyorlar. Artık ne (cezayı) atlatmaya mecaliniz yeter, ne de yardım almaya: zira sizden her kim (hakikati) tersyüz ederse, ona büyük bir azap tattıracağız.
Mustafa İslamoğlu (Ey müşrikler!) «İşte sizi söyler olduğunuz şeylerde tekzîp ettiler. Artık ne (azabı) bertaraf etmeğe ve ne de yardıma muktedir olamayacaksınız ve sizden her kim ki zulmeder ise ona büyük bir azap tattıracağız.»
Ömer Nasuhi Bilmen Söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne kendinizden azabı çevirmeye gücünüz yeter, ne de bir yardım görebilirsiniz. Sizden kim zulmederse büyük bir azap tattıracağız.
Ömer Öngüt İşte söyledikleriniz de sizi yalancı çıkardılar. Artık kendinizden azabı defetmeye de yardım etmeye de gücünüz yetmez. Sizden zalimlik edenlere büyük azabı tattırırız.
Şaban Piriş Işte onlar söylediğiniz hususlarda sizi yalanladılar. Bundan böyle ne azabı geri çevirmeye, ne de kendinize yardım etmeye gücünüz yetmez. Sizden kim zulmederse kendisine büyük bir azap tattırırız.
Sadık Türkmen Bunun üzerine Allah, müşriklere der ki; «İşte düzmece ilahlarınız, sizin sözlerinizi yalanladılar. Artık ne azabımı başınızdan savabilirsiniz ve ne size yardım edecek birini bulabilirsiniz. Aranızdaki zalimlere büyük bir azap taddıracağız.»
Seyyid Kutub "İşte gördünüz a!" denir o müşriklere, "Taptığınız nesneler söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar. Artık ne azabı savmaya, ne yardım temin etmeye çare bulamazsınız."(İşte ey bütün insanlar! Bilin ki:) İçinizden kim bu şirk koşma zulmünü işlerse, ona büyük bir azap tattıracağız.
Suat Yıldırım (Bu kez hitap, bunlara tanrı diye tapanlara yönelir.) İşte (tanrı) dedikleriniz de sizi yalanladılar. Artık ne (azâbı geri) çevirmeğe gücünüz yeter, ne de (kendinize) bir yardım bulabilirsiniz! Sizden kim zulmederse ona büyük bir azâb taddırırız.
Süleyman Ateş «İşte (ilahlarınız) sizin söylemekte olduklarınızı yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azab taddırırız.»
Süleymaniye Vakfı (Allah Teâlâ diyecek ki;) bunlar, anlattıklarınızı yalan saymışlardı. Bugün bunları ne azaptan kurtarabilirsiniz ne de yardım edebilirsiniz. Sizin içinizden yanlışa Allah’ı ikinci sıraya koymuşsa[*] ona büyük bir azap tattırırcağız.
Tefhim-ul Kuran İşte, onlar sizi sözünüzde yalancı çıkardılar. Artık ne azabı geri çevirmeye gücünüz yeter, ne bir yardım bulmaya. İçinizden kim zulmederse Biz ona büyük bir azap tattırırız.
Ümit Şimşek İşte haklarında söz söyledikleriniz de sizi yalanladılar. Artık ne azabı savabilirsiniz ne de yardımcı olabilirsiniz. Zulmedenlerinize zorlu bir azap tattıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk İşte (ilahlaştırdığınız peygamberler ve salihler) sizi söylediklerinizde yalancı çıkardılar. Artık (onlar da) üzerinizden azabı geri çeviremez ve yardım göremezsiniz. İçinizden kim zulmederse ona büyük bir azab tattıracağız.

Sureler
Sayfa 359
Mushaf
Furkan Suresi
İlgili Sure
Ayetler