Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 393
60. Size verilen şeyler, yalnızca dünya hayatının geçici malı ve süsüdür. Allah yanındaki ise hem daha hayırlı, hem kalıcıdır; artık düşünmeyecek misiniz?
61. Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ona erişecek kimse, kendisine dünya hayatının geçici zevkini yaşatıp da sonra kıyamet gününde huzuruna celb edilecekler arasında olacak kimse gibi olur mu?
62. Hele onlara haykırıp da: «Nerede o iddia ettiğiniz ortaklarım?» diyeceği gün,
63. Aleyhlerinde hüküm verilmiş olanlar: «Ey Rabbimiz, işte azdırdığımız kimseler! Biz onları kendi azdığımız gibi azdırdık. Sana masum olduğumuzu arzettik; onlar bize tapmıyorlardı.
64. Bir de onlara: «Haydi, yalvarın o ortak koştuklarınıza!» denir. Yalvaracaklar, fakat onlar, kendilerine cevap vermeyecekler ve azabı göreceklerdir. Vaktiyle doğru yolu görselerdi ya!
65. Hele onlara haykırıp da: «Gönderilen peygamberlere ne cevap verdiniz?» diyeceği gün;
66. Artık onlara o gün bütün haberler kör (kapkaranlık) olmuştur. O vakit onlar birbirlerine de soruşamazlar.
67. Ancak tevbe edip iman ederek iyi işlerde bulunan kimse işte o, kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
68. Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Seçim hakkı onların değildir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir!
69. Sineleri ne saklıyor ve ne açığa vuruyorlar, Rabbin bilir.
70. Allah O, O'ndan başka tanrı yoktur. Önünde sonunda hamd O'nadır, hüküm O'nundur. Nihayet döndürülüp O'na götürüleceksiniz.