Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 386
6. Ve Arzda onlara kuvvet ve müknet verelim de Fir'avne, Haman'e ve ordularına onlardan kortukları şeyi gösterelim
7. O esnada Musânın anasına şu vahyi verdik: onu emzir, derken aleyhinde bir korku hissettin mi o vakıt onu deryaya bırakıver, hem korkma ve mahzun olma, biz muhakkak onu sana iade edeceğiz ve kendisini mürselînden yapacağız
8. Bunun üzerine âli Fir'avn onu lekıyt olarak aldı, çünkü ileride kendilerine bir düşman, bir gamm olacaktı. Doğrusu Fir'avn de Hamân de, askerleri de hep cânîlerdiler
9. Fir'avnin hatunu ise «bir göz bebeği: bana ve sana, bunu öldürmeyin, belki bize yarar, yâhud evlâd ediniriz» dedi ve onlar farkında değillerdi
10. Musânın anasının gönlü ise bomboş sabahı etti, az daha onu açıverecekti: kalbine râbıta vermese idik eğer iymanlılardan olsun diye
11. Onun hemşiresine izini ta'kıyb et de demişti, o da uzaktan gözetti, onlar farkında değillerdi
12. Önceden ona emzikcileri haram etmiştik bu vesîle ile vardı da sizin hisabınıza bunun bakımını deruhde edecek hem ona hayırhahâne bakacak bir ehli beyt buluvereyim mi size? dedi
13. Bu suretle onu anasına iâde eyledik ki gözü aydın olsun da huzünlenmesin ve bilsin ki Allahın va'di muhakkak haktır ve lâkin çokları bilmezler