Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 287
50. De ki: muhakkak, ister taş olun ister demir,
51. isterse gönlünüzde büyüyen her hangi bir halk, o halde bizi kim iade edebilir? Diyecekler, sizi, de: ilk defa yaratmış olan kudret sahibi, o vakıt sana başlarını sallıyacaklar da «ne vakıt o?» Diyecekler, de ki «yakın olması me'mul»
52. O sizi çağıracağı gün derhal ona kemali ta'zîm ile icabet edeceksiniz ve zannedeceksiniz ki pek az bir müddet kaldınız
53. Kullarıma söyle ki: en güzel olan kelimeyi söylesinler çünkü Şeytan aralarını gıcıklar, çünkü Şeytan insana açık bir düşman bulunuyor
54. Rabbınız sizi daha çok bilir, dilerse size merhamet buyurur, dilerse size azâb eder, seni de üzerlerine vekîl göndermedik
55. Hem rabbın Göklerde ve Yerde kim varsa hepsine a'lemdir, celâlim hakkı için Peygamberlerin de ba'zısını ba'zısına tafdıl ettik ve Davûda bir Zebûr verdik
56. De ki: ondan başka zu'mettiklerinize çağırın, anlarsınız ki başınızdan sıkıntıyı ne def'edebilirler ne de tahvil
57. Onların yalvarıp durdukları, rablarına hangisi daha yakın diye vesîle ararlar ve rahmetini umarlar azâbından korkarlar, çünkü rabbının azâbı korkunç bulunuyor
58. Hiç bir memleket de yoktur ki biz onu Kıyamet gününden evvel helâk edecek veya şiddetli bir azâb ile ta'zib eyliyecek olmıyalım, kitabda bu mestur bulunuyor