Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 558
1. Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Tanrı'dan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar ancak açık 'çirkin bir hayasızlık' göstermeleri durumu başka. Bunlar Tanrı'nın sınırlarıdır. Kim Tanrı'nın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Sen bilmezsin; olabilir ki Tanrı, bunun arkasından bir buyruk oluşturur/çıkarır.
2. Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine (ecel) ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun. Şahidliği Tanrı için dosdoğru yerine getirin. İşte bununla Tanrı'ya ve ahiret gününe inananlara öğüt verilir. Kim Tanrı'dan korkup sakınırsa, (Tanrı) ona bir çıkış yolu gösterir.
3. Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Tanrı'ya tevekkül ederse, O ona yeter. Elbette Tanrı kendi buyruğunu yerine getirip gerçekleştirendir. Tanrı her şey için bir ölçü kılmıştır.
4. Kadınlarınızdan artık adetten kesilmiş olanlarla henüz adet görmemiş bulunanların iddet (bekleme süre)leri, -eğer şüpheye düşecek olursanız (bilin ki)- üç aydır. Hamile kadınların bekleme süresi (ecel) ise, yüklerini bırakmaları (ile biter). Kim Tanrı'dan korkup sakınırsa (Tanrı) ona buyruğunda bir kolaylık gösterir.
5. Bu, Tanrı'nın size indirdiği buyruktur. Kim Tanrı'dan korkup sakınırsa, Tanrı kötülüklerini örter (yükeffir) ve onun ecrini büyütür.