Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 553
1. Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim olan Tanrı'yı tesbih eder.
2. O, ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.
3. Ve henüz kendilerine ulaşıp katılmamış olan diğerlerine de (peygamber gönderilmiştir). O (Tanrı) üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
4. Bu, Tanrı'nın dilediğine verdiği fazl (lütuf ve ihsan)dır. Tanrı, büyük fazl sahibidir.
5. Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Tanrı'nın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Tanrı, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.
6. De ki: "Ey Yahudi olanlar, eğer siz, (bütün) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gerçekten Tanrı'nın velileri (dost ve sevgili kulları) olduğunuzu öne sürüyorsanız, şu halde ölümü temenni edin; eğer doğru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapın)."
7. Oysa onlar ellerinin öne takdim ettikleri dolayısıyla bunu ebediyen temenni edemezler. Tanrı, zalimleri bilendir.
8. De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Tanrı)ya döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir."