Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 46
270. Her neyi nafaka olarak infak eder ve adak olarak neyi adarsanız, muhakkak Tanrı onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.
271. Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını örter (yükeffiru). Tanrı yaptıklarınızdan haberi olandır.
272. Onların hidayete ermesi senin üzerine (bir yükümlülük) değildir. Ancak Tanrı dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak her ne infak ederseniz, kendiniz içindir. Zaten siz, ancak Tanrı'nın hoşnutluğunu istemekten başka (bir amaçla) infak etmezsiniz. Hayırdan her ne infak ederseniz -zulme uğratılmaksızın- size eksiksizce ödenecektir.
273. (Sadakalar) Kendilerini Tanrı yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, kuşkusuz Tanrı onu bilir.
274. Onlar ki mallarını gece, gündüz, gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.