Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 403
53. Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel olmasaydı, herhalde onlara azab gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir.
54. Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o kafirleri gerçekten kuşatıp durmaktadır.
55. Azabın onları üstlerinden ve ayaklarının altından kaplayacağı gün (Tanrı): "Yaptıklarınızı tadın" der.
56. Ey inanan kullarım, kuşkusuz benim yeryüzüm geniştir; artık yalnızca bana kulluk edin.
57. Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra bize döndürüleceksiniz.
58. İnanıp salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
59. Ki onlar, sabredenler ve rablerine tevekkül edenlerdir.
60. Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Tanrı rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.
61. Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Tanrı" diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
62. Tanrı kullarından dilediğine rızkı yayıp genişletir veya kısar / daraltır / kısıtlar. Şüphesiz Tanrı, her şeyi bilendir.
63. Andolsun onlara: "Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Tanrı" diyecekler. De ki: "Hamd Tanrı'nındır." Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.