Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 330
91. Irzını koruyan (Meryem); biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.
92. Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin rabbinizim, öyleyse bana ibadet ediniz.
93. Onlar, buyruklarını kendi aralarında parça parça dağıttılar [dinlerinde bölünmeler yaptılar] ; hepsi bize döneceklerdir.
94. Artık kim inançlı olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran yoktur. Şüphesiz biz onun yazıcılarıyız.
95. Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
96. (96-97) Yecuc ve Mecuc(un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler. Gerçek olan vaad yaklaşmıştır, işte o zaman, küfredenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
97. (96-97) Yecuc ve Mecuc(un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler. Gerçek olan vaad yaklaşmıştır, işte o zaman, küfredenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
98. Gerçekten siz de, Tanrı'nın dışında taptıklarınız da cehennemin odunusunuz; siz ona varacaksınız.
99. Eğer onlar (gerçek) tanrılar olsalardı, ona girmeyeceklerdi. Oysa onların tümü içinde temelli kalıcıdırlar.
100. Orda kendileri için 'kemikleri çatırdatan inlemeler' vardır. Onlar orda işitmezler de.
101. Ama bizden kendilerine güzellik geçmiş bulunanlar; işte, onlar, ondan uzaklaştırılmışlardır.