Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 165
121. "Alemlerin rabbine inandık" dediler.
122. "Musa'nın ve Harun'un rabbine..."
123. Firavun: "Ben size izin vermeden önce O'na inandınız, öyle mi? Mutlaka bu, ehli (halkı) buradan sürüp çıkarmak amacıyla şehirde tasarladığınız bir tuzaktır. Öyleyse siz (buna karşı ne yapacağımı) bileceksiniz."
124. "Muhakkak ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım."
125. Dediler ki: "Biz de kuşkusuz rabbimize çevrilip döneceğiz." (münkalibun)
126. Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde rabbimizin ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun. "Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür."
127. Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "Musa ve kavmini bu toprakta (Mısır'da) bozgunculuk çıkarmaları, seni ve tanrılarını terk etmeleri için mi (serbest) bırakacaksın? (Firavun) dedi ki: "Erkek çocuklarını öldüreceğiz ve kadınlarını sağ bırakacağız. Hiç kuşkusuz biz, onlara karşı kahir bir üstünlüğe sahibiz."
128. Musa kavmine: "Tanrı'dan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Tanrı'nındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir" dedi.
129. Dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyet edildik." (Musa da:) "Umulur ki rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler kılacak, böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek" dedi.
130. Andolsun, biz de Firavun aile (çevre)sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.