Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 144
125. Tanrı kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü islama açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Tanrı, inanmayanların üstüne işte böyle pislik çökertir.
126. Bu, rabbinin dosdoğru yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık.
127. Onlar için rableri katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
128. Onların tümünü toplayacağı gün: "Ey cin topluluğu, insanlardan çoğunu [ayartıp kendinize kullar] edindiniz" (diyecek). İnsanlardan onların dostları derler ki: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlandı ve bizim için tesbit ettiğin ecele ulaştık." (Tanrı) Diyecek ki: "Tanrı'nın dilediği dışta olmak üzere, ateş sizin içinde süresiz kalacağınız konaklama yerinizdir." Kuşkusuz rabbin, hüküm ve hikmet sahibi olandır, bilendir.
129. Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
130. Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size ayetlerimi aktarıp okuyan ve bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp korkutan elçiler gelmedi mi? Onlar: "Nefslerimize karşılık şehadet ederiz" derler. Dünya hayatı onları aldattı ve gerçekten kafir olduklarına dair kendi nefslerine karşı şehadet ettiler.
131. Bu, ehli (halkı) habersizken, rabbinin ülkeleri zulüm ve helak edici olmadığındandır.