Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 446
1. (1-5) Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki, sizin Tanrınız birdir; göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların -doğuların da- Rabbidir.
2. (1-5) Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki, sizin Tanrınız birdir; göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların -doğuların da- Rabbidir.
3. (1-5) Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki, sizin Tanrınız birdir; göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların -doğuların da- Rabbidir.
4. (1-5) Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki, sizin Tanrınız birdir; göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların -doğuların da- Rabbidir.
5. (1-5) Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki, sizin Tanrınız birdir; göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların -doğuların da- Rabbidir.
6. Şüphesiz Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.
7. Onu, inatçı her türlü şeytandan koruduk.
8. (8-9) Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.
9. (8-9) Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.
10. Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüverir.
11. Allah'a eş koşanlara sor: Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa Bizim yarattığımız gökleri yaratmak mı? Aslında Biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yaratmışızdır.
12. Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alıyorlar.
13. Onlara öğüt verildiğinde öğüt dinlemezler.
14. Bir mucize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar.
15. (15-17) 'Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?' derler.
16. (15-17) 'Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?' derler.
17. (15-17) 'Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?' derler.
18. De ki: 'Evet hem de zelil ve hakir olarak.'
19. Tek bir çığlık. Hemen bakıp kalırlar.
20. Şöyle derler: 'Vay bize! İşte bu ceza günüdür.'
21. Onlara: 'İşte bu, yalanladığınız hüküm günüdür' denir.
22. (22-23) İlgililere şöyle emredilir: 'Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem yoluna koyun.'
23. (22-23) İlgililere şöyle emredilir: 'Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem yoluna koyun.'
24. 'Onları durdurun; çünkü kendilerinden daha da sorulacaktır.'