Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 549
1. Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin! Onlar size gelen gerçeği inkâr ettikleri ve Rabbiniz olan Allah'a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuz Mekke'den) çıkardıkları halde siz onlara sevgi(niz yüzünden) sır veriyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı kazanmak için (yola) çıktıysanız (hicret ettiyseniz, böyle yapmayın)! İçinizde onlara sevgi besliyorsunuz. Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa (onlara sevgi gösterip sır verirse) doğru yoldan sapmış olur.
2. Eğer size karşı ellerine bir fırsat geçerse, size düşman kesilirler. Size ellerini ve dillerini kötülükle uzatırlar ve (kendileri gibi) inkâr etmenizi arzu ederler.
3. Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size asla fayda vermeyecek, (Allah onlarla) aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
4. Gerçekten İbrahim'de ve ona uyanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kendi toplumlarına şöyle seslenmişlerdi: “Kesinlikle biz sizden de Allah'tan başka bütün o taptıklarınızdan da uzağız. Sizin inandığınız her şeyi reddediyoruz. Sizinle bizim aramızda, tek Allah'a inanacağınız zamana kadar sürecek bir düşmanlık ve nefret vardır!” Yalnız İbrahim'in, (henüz men edilmemişken) babasına: “Senin için mutlaka bağışlanma dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez!” sözü başka. Onlar şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Ancak sana güvenip dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.”
5. “Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma! Bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”