Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 463
41. (Resulüm!) Biz sana bu Kitabı (Kur'an'ı) insanlar için, hak olarak indirdik. Kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapar. Sen onlar üzerine bir vekil değilsin.
42. Allah, (ölecek) insanların ruhlarını ölümü sırasında, öl(üm vakti gel)meyenlerinkini de uykularında alır. Sonra ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
43. Yoksa (onlar) Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: “Onların hiçbir yetkileri olmasa, akıl ve şuurdan mahrum olsalar da mı onlara kulluk edeceksiniz?”
44. De ki: “Şefaat (yetkisi) yalnız Allah'a aittir. Gökler ve yer üzerindeki otorite (yalnız) O'nundur ve sonunda yalnız O'na döndürüleceksiniz.”
45. Allah ne zaman tek başına (Allah'tan başka ilah yoktur şeklinde) anılsa, ahirete inanmayanların kalpleri keskin bir nefretle dolar. Fakat O'nun yanı sıra başka (hayali) güçler de anıldığı zaman hemen (yüzleri güler,) neşelenirler!
46. De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, yaratılmış varlıkların kavrayış alanı dışındaki şeyleri de, yaratılmışların akıl ve duyularıyla görüp gözleyebildiklerini de bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”
47. Eğer yeryüzünde olanların hepsi ve onunla birlikte bir misli daha zalimlerin olsaydı; kıyamet günündeki kötü azaptan kurtulmak için onu fidye olarak verirlerdi. Çünkü hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkarılacaktır.