Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 44
260. Hani İbrahim: “Ey Rabbim! Ölüye nasıl hayat verdiğini bana göster!” demişti. (Allah da:) “Ne o, yoksa inanmadın mı?” diye sormuştu. O da: “Hayır (inandım), ama (görmeme izin ver) ki kalbim tamamen yatışsın” dedi. Bunun üzerine Allah buyurdu ki: “Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak (uçarak) sana gelirler. Muhakkak ki Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
261. Mallarını Allah yolunda sarf edenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah'ın Lütfü geniştir, O her şeyi bilendir.
262. Mallarını, cihad ve hayır işlerinde Allah için harcayanlar ve sonra harcadıklarının arkasından başa kakmayı uygun görmeyenler (var ya!) İşte onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara hiç bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
263. Güzel bir söz ve (bir kusuru) bağışlama, peşinden onur kırıcı davranışlar getiren bir yardımdan daha hayırlıdır. Allah, zengindir (kimsenin yardımına ihtiyacı yoktur), halimdir (günahlarından dolayı insanların rızkını kesmez ve cezada mühlet verir).
264. Ey inananlar! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Bu durum, üzerinde toprak bulunan yumuşak bir kayanın haline benzer, bir sağanak vurunca onu sert ve çıplak bırakıverir. Böyleleri kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah, inkârcı topluma (inatları ve kötü eylemleri yüzünden) yol göstermez.