Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 251
15. Göklerde ve yerde bulunanlar ve onların gölgeleri de gönüllü ya da zorunlu olarak sabah akşam Allah'a secde ederler (O'nun emrinin dışına çıkamazlar).
16. (Ey Resulüm!) “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” diye sor. (Onlar bakıp dururken) “Allah'tır” de. Ve yine de ki: “O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar mı ediniyorsunuz?” (Onlara) de ki: “Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah'ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?” De ki: “Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, birdir, mutlak hâkimiyet sahibidir.”
17. (O) gökten su indirir de dereler kendi miktarınca sel olup akar. Akan sel, yüzeyinde köpük taşır. Süs ya da kullanım eşyası yapmak amacı ile ateşte erittiğiniz madenlerin de buna benzer köpükleri, cürufları vardır. İşte Allah hak ile batılı böyle bir benzetmeyle anlatıyor. Çünkü Köpük yok olup gider, insanlara faydası olan cevher kısmı ise yerde kalır. İşte Allah (hak ile batılın daha iyi anlaşılması için) böyle misaller verir.
18. Rablerinin çağrısına/emrine uyanlar için mükâfatın en güzeli vardır. O'nun çağrısına uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve onun yanında bir katı daha kendilerinin olsa, (Allah'ın azabından) kurtulmak için hepsini fidye olarak verirlerdi. İşte hesabın kötüsü bunlar içindir. Varacakları yer de cehennemdir. Orası ne fena bir yataktır!