Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 225
29. “Ey kavmim! Bu uyarı çabalarıma karşılık sizden maddi bir karşılık istemiyorum, benim ücretimi verecek olan Allah'tır, inananları yanımdan kovacak değilim, çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat sizin gerçeklerden habersiz bir toplum olduğunuzu görüyorum.”
30. “Ey kavmim! Eğer ben inananları yanımdan kovarsam, beni Allah'tan kim koruyabilir? Hiç düşünmüyor musunuz?”
31. “Ben size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, insanın duyu ve algı alanının ötesini de bilirim (demiyorum), bir melek olduğumu da söylemiyorum; sizin o hor gördüğünüz kimselere Allah'ın bir hayır ulaştırmayacağını ise zaten söyleyemem, çünkü onların kalplerinde olanı Allah daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem, o zaman ben gerçekten zalimlerden olurum.”
32. “Ey Nuh! Bizimle çekişip durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan bize vadettiğin (azab)ı getir (görelim bakalım)” dediler.
33. Nuh dedi ki: “Onu size, dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah'ı) âciz bırakamazsınız (O'nun elinden kurtulamazsınız).”
34. Ben size nasihat etsem de, eğer Allah (inadınız yüzünden) sizi sapıklıkta bırakmak istemişse, nasihatim size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz.
35. (Resulüm!) Yoksa o (Nuh'un kıssası)nı, “kendisi mi uydurdu” diyorlar? De ki: “Eğer onu ben uydurduysam, günahım bana aittir. Ama ben, sizlerin suç olarak işlediklerinizden uzağım.”
36. Nuh'a vahyolundu ki: “Kavminden (şimdiye kadar sana) iman etmiş kimselerden başkası, (artık asla sana) inanmayacak. O halde sen, onların yaptıklarından dolayı üzülme!” (dedik).
37. “Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında (kurtulmaları için) benden bir istekte bulunma! Çünkü onlar (suda) boğulacaklardır.”