Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 177
1. Sana savaş ganimetlerinin bölüşümü hakkında soru sorarlar. De ki: “Ganimetler hakkında hüküm verme yetkisi Allah'a ve Resulü'ne aittir. O halde eğer (gerçekten) inanıyorsanız Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin.
2. Mü'minler, ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir, Allah'ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman imanları artar/kuvvetlenir ve (her işlerinde) Rablerine güvenip dayanırlar.
3. Onlar ki; namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden de infak ederler.
4. İşte böyleleridir, gerçekten inanmış olanlar! Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş tükenmez bol rızık vardır.
5. (Ganimetlerin taksimi konusunda bazılarının rahatsızlığı,) Rabbinin seni hak uğrunda (Bedir'de savaşmak üzere) evinden çıkardığı zamanki duruma benzer. (Bedir savaşına katılmak konusunda da) mü'minlerden bir grup isteksizdi.
6. Hak (yolunda savaş) ortaya çıktıktan sonra sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (cihad hususunda) seninle tartışıyorlardı.
7. Allah, iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vaat ettiğinde siz silahsız olan gruptan (ticaret kervanının) size düşmesini istediniz. Oysa Allah sözleri aracılığı ile gerçeği yüceltmeyi ve kâfirlerin kökünü kazımayı, soylarını kurutmayı istiyordu.
8. Amaç, günahkârlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı ortadan kaldırmaktır.