Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 124
96. Deniz avı ve onu yemek; size de, yolculara da geçimlik olmak üzere helal kılınmıştır. İhramlı bulunduğunuz sürece, kara avı yasaklanmıştır. Huzuruna varıp toplanacağınız Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun!
97. Allah, Beyt-i Haram (hürmete layık) olan Kâbe'yi, (içinde hac farizasının icra edildiği) o haram olan ayı, (hacılar için gönderilen) kurbanı ve gerdanlık takılan kurbanlıkları insanlar için hayat ve güven kaynağı kıldı. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilici olduğunu bilmeniz içindir.
98. Bilmelisiniz ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir. Ancak (azabı şiddetli olmakla beraber) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
99. Peygamberin üzerine düşen sadece tebliğdir. Allah, sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilir.
100. De ki: “Kötü şeylerin birçoğu senin hoşuna gitse bile kötü ve çirkin olan şeyler ile iyi ve güzel olan şeyler bir olmaz. O halde, siz ey derin kavrayış sahipleri! Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayın ki mutluluğa eresiniz!”
101. Ey inananlar! Size açıklandığı takdirde sizi üzecek olan şeylere dair soru sormayın! Eğer Kur'an indirilirken bunlara dair soru sorarsanız size açıklanır. Oysa Allah onları bağışlamıştır. Allah, çok bağışlayandır, ceza vermekte mühlet verendir.
102. (Ey inananlar!) Sizden önceki bir toplum da böyle sorular sormuş ve sonuçta hakikati inkâr etmişti.
103. Allah, (cahiliye devrindeki âdet üzere hayvanlar için) “bahire”, “saibe”, “vesile” ve “ham” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat inkârcılar, Allah'a yalan uydururlar. Zaten onların çoğu akıllarını kullanmazlar (körü körüne tabi olurlar).