Beyyine Suresi 5. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Beyyine Suresi 8 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 100. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 598 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَ حُنَفَٓاءَ وَيُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ د۪ينُ الْقَيِّمَةِۜ
Sureler
Mushaf
Sayfa 598
İlgili Sure
Beyyine Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Oysa kendilerine yalnızca Allah'a ibadet etmeleri, bütün içtenlikleriyle yalnız O'na iman ederek batıl olan herşeyden uzak durmaları, namazlarında dikkatli ve devamlı olmaları ve mallarının bencillik kirinden arındırılması için karşılıksız harcamada bulunmaları emrolunmuştu. İşte dosdoğru din de budur.
Abdullah Parlıyan Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
Adem Uğur Oysaki onlar, Hanîfler olarak Dini O'na (yalnız Allâh'a) hâlis kılarak; Allâh'a kulluk yapmalarından, salâtı ikame etmelerinden ve zekâtı vermelerinden başka bir şeyle emir olunmadılar. . . İşte budur Din-i Kayyim (geçerli hak din - sistem)!
Ahmed Hulusi Halbuki, onların da, yalnız Hakka ve tevhide yönelerek, Allah’ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek samimiyetle toplumlarında uygulayıp, Allah’a kulluk ve ibâdet etmeleri, O’nun şeriatına bağlanmaları, O’na boyun eğmeleri, namazı âdâbına riâyet ederek, aksatmadan âşikâre kılmaları, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte sağlıklı bir toplumun dini, insanlığı, insanî değerleri ayakta tutacak hak din, zamanla değişmeyen tabiî hukuk kurallarını içeren şeriat, düzen, medeniyet budur.
Ahmet Tekin Oysa onlar dini yalnız O'na halis kılan hanifler olarak Allah'a kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı. İşte dosdoğru din de budur.
Ahmet Varol Oysa onlar, dini yalnızca O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur.
Ali Bulaç Halbuki onlar, ancak Allah’a, O’nun dininde ihlâs sahibleri olarak, diğer bâtıl dinlerden İslâm’a yönelerek ibadet etsinler, namazı gereği üzre kılsınlar ve zekâtı versinler diye emrolunmuşlardı. İşte bu emredildikleri şey, dosdoğru hak dindir.
Ali Fikri Yavuz Oysa onlara da ancak, Din’i bütün yanlarıyla içten kabul ederek ve sadece O’nun rızasını hedef alarak, küfür ve şirkten uzak, dupduru bir tevhid inancı içinde Allah’a ibadet etmeleri, namazı bütün şartlarına riayet ederek vaktinde ve aksatmadan kılmaları ve zekâtı tastaman vermeleri emredilmişti. Budur kusursuz, sağlam ve dosdoğru Din.
Ali Ünal Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a halis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte doğru din budur. [788]
Bayraktar Bayraklı Oysa onlar, dogruya yonelerek, dini yalniz Allah'a has kilarak O'na kulluk etmek, namazi kilmak ve zekati vermekle emrolunmuslardi. Dosdogru olan din de budur.
Bekir Sadak Halbuki onlar ancak dini O'na (Allah'a) has kılmak, bâtıldan uzak, Hakk'a yönelerek Allah'a kulluk etmekle, namaz kılmakla, zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte en âdil, en sağlam hükümler taşıyan din budur '
Celal Yıldırım Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılmak, O'na kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte en doğru olan din de budur.
Cemal Külünkoğlu Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.
Diyanet İşleri Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.
Diyanet İşleri ( Eski ) Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
Diyanet Vakfı Oysa onlardan, dini sadece ALLAH'a ait kılan tektanrıcılar (monoteist) olarak O'na kulluk etmeleri, namazı gözetmeleri ve zekatı vermeleri istenmişti. İşte dosdoğru din budur.
Edip Yüksel Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.
Elmalılı ( Sade ) Oysa onlar, hakka tapan, Allah'ı birleyiciler olarak dini yalnızca Allah'a tahsis edip Allah'a ibadet etsinler, namazı dosdoğru kılsınlar ve zekatı versinler diye emrolunmuşlardı ancak. İşte odur dosdoğru din!
Elmalılı ( Sade - 2 ) Halbuki onlar ancak şununla emr olunmuşlardı: hakperest müvahhid (hanîfler) olarak dîni Allah için halis kılarak yalnız Allaha ıbadet etsinler ve namazı dürüst kılsınlar ve zekâtı versinler ve odur «dîni kayyime»
Elmalılı Hamdi Yazır Oysa onlara, dini yalnızca O'na halis kılan hanifler olarak sadece Tanrı'ya kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekatı vermekten başkası buyrulmadı. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur.
Gültekin Onan Oysa onlar, dini yalnızca O’na halis kılan hanifler olarak sadece Allah’a ibadet etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. Dosdoğru din, işte budur.
Harun Yıldırım Halbuki onlar Allaha, Onun dîninde ihlâs (ve samîmiyyet) erbabı ve muvahhidler olarak, ibâdet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekâtı vermelerinden başkasıyle emr olunmamışlardı. En doğru dîn de bu idi.
Hasan Basri Çantay Hâlbuki (onlara) ancak, dinde ihlâslı (samîmî) kimseler, hakka yönelmişler olarak O’nun (rızâsı) için yalnız Allah’a kulluk etmeleri, namazı hakkıyla edâ etmeleri ve zekât vermeleri emrolunmuştu. İşte bu ise, doğru dindir!
Hayrat Neşriyat Halbuki onlar; doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a tahsis ederek O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. En doğru din de işte budur.
İbni Kesir Halbuki, Allah'ın dinine hiçbir şey katmadan ve Allah'a ortaklar koşmayarak, O nun belirlediği dinde (kurallar içinde) kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekatı vermeleri onlara emredilmişti. İşte en doğru din bunları yapmaktır.
İlyas Yorulmaz Oysa onlar, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermek dışında bir şeyle emredilmiş değillerdir. İşte sapasağlam din budur.
İnsan Dergisi Oysa onlara, tertemiz bir inançla bir tek Allah'a yönelerek ve her konuda O'nun hükmüne boyun eğerek yalnızca O'na kulluk etmeleri, namazı dosdoğru kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti; işte budur, insanı kurtuluşa iletecek dosdoğru din.

Şu hâlde;
Kadri Çelik Oysa kendilerine yalnızca Allah'a ibadet etmeleri, bütün içtenlikleriyle yalnız O'na iman ederek batıl olan her şeyden uzak durmaları; namazlarında dikkatli ve devamlı olmaları; ve karşılıksız harcamada bulunmaları emrolunmuştu çünkü bu, doğruluğu kesin ve açık olan bir ahlaki değerler sistemidir.
Mahmut Kısa Ve ancak özleri hâlis olarak ve onun gerçek dînine uyarak Allah'a kulluk etmeleri emredildi onlara, doğru olmaları emredildi ve namaz kılmaları ve zekât vermeleri ve işte budur hükümleri sâbit doğru kitaplardaki din de.
Muhammed Esed Oysa kendileri yalnızca Allah'a kulluk etmek, din koyma yetkisinin sadece O'na mahsus olduğuna iman edip batıl olan her şeyden uzak durmak, ibadeti hakkıyla eda etmek, arınmak ve artmak için verilmesi gerekeni vermekle emrolunmuşlardı: İşte insanlığın ebedi değerler sistemi budur.
Mustafa İslamoğlu Halbuki, onlar emrolunmadılar, ancak dinde ihlas sahipleri, muvahhidler olarak ibadet etsinler ve namazı dosdoğru kılsınlar ve zekâtı versinler (diye emrolunmuşlardır). Ve işte en doğru din de budur.
Ömer Nasuhi Bilmen Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a has kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları, zekât vermeleri emredilmişti. Bu dimdik ayakta duran bir dindir.
Ömer Öngüt Onlar, sadece dini/otoriteyi Allah’a has kılan hanifler olarak ona kulluk etmek, namazı kılmak, zekatı vermek ile emrolunmuşlardı. İşte dosdoğru din budur.
Şaban Piriş Halbuki onlara dini yalnız Allah’a has/özgü kılıp, hakka yönelen kimseler olarak O’na kul olmaları, namazı kılmaları ve zekâtı (çalışıp üreterek) vermeleri emredilmişti. İşte dosdoğru/sağlam din budur.
Sadık Türkmen Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.
Seyyid Kutub Halbuki onlara, şirkten uzak olarak yalnız Allah’a ibadet etmeleri, namazı hakkıyla ifâ etmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte sağlam, dosdoğru din budur.
Suat Yıldırım Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte doğru din oydu.
Süleyman Ateş Oysa onlar, dini yalnızca O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam olan) din budur.
Süleymaniye Vakfı Onlara sadece şu emir verilir: Dine bir şey katıştırmadan[1*] yalnız Allah’a kulluk edin; namazı özenle sürekli kılın ve zekâtı verin. İşte doğru din[2*] budur."
Tefhim-ul Kuran Oysa onlar sadece bâtıl dinlerden uzaklaşarak saf bir inançla Allah'a kulluk etmek, namaz kılmak ve zekât vermekle emrolunmuşlardı ki, dosdoğru din de zaten budur.
Ümit Şimşek Oysa ki onlara, dini yalnız O'na özgüleyerek, dosdoğru yürüyen kişiler halinde sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din.
Yaşar Nuri Öztürk Oysa onlar (kendilerine apaçık deliller geldikten sonra) dini yalnızca O'na halis kılmak, hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte kayyum (doğru-kalıcı) olan din budur.

Sureler
Sayfa 598
Mushaf
Beyyine Suresi
İlgili Sure
Ayetler