Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 71
158. Celâlim hakkı için, eğer ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'ın huzurunda bir araya getirilip toplanacaksınız.
159. Ancak Allah'ın rahmetiyledir ki, sen onlara yumuşak (ve hoşgörüyle) davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, elbette etrafından dağılır, giderlerdi. O halde onları affet, onlar için istiğfarda bulun, (dünya) işiyle ilgili hususlarda onlara danış (görüşlerini al). (Bu yoldan hareketle) azmettiğin zaman artık Allah'a güvenip dayan. Çünkü Allah kendisine güvenip dayananları sever.
160. Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Sizi yardımsız bırakırsa, artık O'ndan sonra size kim yardım edebilir? O halde mü'minler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.
161. Hiç bir peygambere ganimeti ve millet-devlet malını aşırmak yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa, Kıyamet günü aşırdığı ile gelir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı noksansız ödenir ; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.
162. Allah'ın hoşnutluğuna uyup giden, O'nun hışmına uğrayan ve varacağı yer Cehennem olan kimse gibi midir ? Varış yeri olarak ne kötüdür orası!
163. Onlar Allah katında derece derecedirler (herkesin derecesi, inancı ve ameli nisbetindedir). Allah onların neler işlediklerini görüp bilendir.
164. And olsun ki, Allah, daha önce açık bir sapıklık içinde bulunurlarken, mü'minlere yine kendilerinden, onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, onları (küfrün kirlerinden) temizleyip arıtan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütuf ve ikramda bulunmuştur.
165. Hal böyle iken, düşmanlarınıza iki misli dokundurduğunuz bir musîbet size dokununca mı, «bu neden böyle ?» dediniz ! De ki: Bu kendinizdendir. Doğrusu Allah'ın kudreti her şeye yeter..