Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 502
33. Yapageldikleri işlerin kötülükleri kendilerine belli oldu ve alaya aldıkları şeyler(in vebali) her taraftan onları kuşatıverdi.
34. Onlara: «Bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi, bugün de biz, sizi kendi hâlinize bırakacağız. Oturup karar kılacağınız yer ateştir ve sizin için yardımcılar da yoktur,» denilecek.
35. Bu böyledir; çünkü siz, Allah'ın âyetlerini alay ve eğlence konusu edindiniz. Dünya hayatı sizi iyice aldattı. Bugün artık ne ateşten çıkarılırlar, ne de özür ve dilekleri kabul edilir.
36. Göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve âlemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun.
37. Göklerde ve yerde gerçek büyüklük ve ululuk O'nundur. O, çok güçlüdür, çok üstündür, hikmet sahibidir.
1. Hâ - Mîm.
2. Kitab'ın indirilmesi, O çok üstün, çok güçlü hikmet sahibi Allah'tandır.
3. Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri ancak hakk ile ve belli bir süreye kadar yarattık. İnkâr edenlere gelince: Uyarıldıkları şeylerden yüzçevirirler.
4. De ki: Baksanıza, Allah'ı bırakıp yalvararak taptıklarınızın yeryüzünde neler yarattığını bana gösterir misiniz ? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var ? Eğer doğrulardan iseniz bundan önce (size verilmiş) bir kitab bana getirin veya ilimden bir eser ortaya koyun.
5. Allah'ı bırakıp Kıyâmet'e kadar kendisine cevap veremiyecek ve onların yaptıkları duâ ve yalvarıdan habersiz bulunan şeylere tapandan daha sapık, daha şaşkın kim vardır?