Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 494
61. Ve şüphesiz O (İsâ veya Kur'ân), Kıyâmet'in kopuş saati için bir bilgidir. Artık siz, o saat hakkında şüphe etmeyin ; bana uyun. Dosdoğru yol da budur!
62. Sakın şeytan sizi (doğru yoldan) alıkoymasın. Çünkü hakikat o, açık bir düşmandır.
63. İsâ, açık belgeler ve mu'cizelerle gelince, «ben gerçekten size hikmetle ve görüş ayrılığına düştüğünüz bazı hususları size açıklamak için geldim; artık Allah'tan korkun da bana itaat edin,» dedi.
64. «Şüphesiz ki, Allah, benim de Rabbımdır, sizin de Rabbinizdir. O halde O'na ibâdet edin. Dosdoğru yol budur!»
65. Hizipleşenler, kendi aralarında ayrılığa düştüler. O elîm günün azabından, zulmedenlerin vay hâline!
66. Onlar ancak beklenen o saatin, farkına varmadıkları bir halde ansızın kendilerine gelmesini bekliyorlar.
67. O gün yakın dostlar birbirlerine düşmandır. Ancak (Allah'tan) korkup (küfür ve nifaktan, azgınlık ve sapıklıktan) sakınanların (dostluğu) bunun dışındadır.
68. Ey kullarım! Bugün size bir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz de.
69. O kullar ki, âyetlerimize inandılar ve (bize, buyruklarımıza) teslimiyet gösterdiler.
70. Sizler ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde girin Cennet'e!
71. Çevrelerinde tavaf edercesine altın tepsiler ve bardaklar dolaştırırlar ve orada canlarının çektiği, gözlerin lezzet duyduğu şeyler vardır ve sizler orada devamlı kalıcılarsınız.
72. İşte işleyip geldiğiniz (sevap ve iyilikler)e karşılık vâris kılındığınız Cennet!.
73. Orada sizin için (sayısı belirsiz) çok meyveler vardır ki, onlardan yiyeceksiniz.