Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 483
1. (1-2) Hâ - Mîm / Ayn - Sîn - Kaf.
2. (1-2) Hâ - Mîm / Ayn - Sîn - Kaf.
3. O çok üstün, çok güçlü yegâne hikmet sahibi Allah, böylece hem sana, hem senden öncekilere vahyeder.
4. Göklerde olan her şey, yerde bulunan her şey O'nundur. O yücedir, uludur.
5. Gökler neredeyse (ilâhî kudretin azametinden veya inkarcıların Allah'ı tanımamasından) üstünden yarılacak.. Melekler ise hamd ile tesbîh etmekteler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilemekteler. Haberiniz olsun ki, Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
6. Onlar ki, Allah'ı bırakıp başka (tanrıları) dost ve sahip edindiler, Allah, onlar üzerinde görüp gözetleyicidir ve sen onlar üzerinde (koruyucu, savunucu, gözetleyici) vekîl değilsin.
7. İşte böylece biz sana Arapça Kur'ân indirdik ki, Ümmü'l-Kurâ'yı (Mekke halkını) ve çevresindekileri uyarasın ve meydana geleceğinde hiç şüphe olmayan o toplanma (Kıyamet) gününü hatırlatıp korkutasın. (O gün insanların) bir kısmı Cennette, bir kısmı da çılgın ateşli Cehennem'dedir.
8. Allah dileseydi hepsini bir ümmet yapardı. Ama O, dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlerin ise ne bir dostu, ne de bir yardımcısı vardır.
9. Yoksa onlar, Allah'tan başkasını dostlar ve sahip çıkanlar mı edindiler ?! Halbuki asıl dost ve sahip çıkan Allah'tır. Ve O, ölüleri diriltir ; O'nun kudreti her şeye yeter.
10. Hakkında farklı görüşler ortaya koyduğunuz herhangi bir şey'in hükmü Allah'a aittir. İşte bu Allah, benim Rabbımdır; ancak O'na güvenip dayanır ve ancak O'na yönelip gönül veririm.