Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 436
12. İki deniz (veya göl) bir değildir. Bu, tatlı, susuzluğu giderici, kolay içimlidir. O, tuzlu acıdır; ama her birinden taze et yersiniz ve takındığınız (bazı) süs eşyasını çıkarırsınız. Allah'ın taşan nîmetini elde etmek için gemilerin de denizde suyu yara yara yüzüp gittiğini görürsün. Ola ki şükredersiniz.
13. Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. Güneş ve Ay'ı buyruk altına almış (şaşmayan kanunlara bağlamış)tır. Herbiri belirlenmiş bir süre içinde (kendi yörüngesinde) hareketini sürdürür. îşte bunları yapan (kudretiyle düzenleyen) Allah Rabbiniz (yegâne terbiyeciniz)dir. Mülk O'nundur. O'ndan başka yalvarıp taptıklarınız ise, bir çekirdeğin zarına bile mâlik değillerdir.
14. Onlara (el açıp) yalvararak duâ etseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise sizin (onları Allah'a) ortak koşmanızı inkâr ve reddederler. (Her şeyden) haberli olan (Allah) gibi (hiçbir şey) sana haber veremez..
15. Ey insanlar! Sizler hepiniz Allah'a muhtaçsınız, Allah ise ganiy (hiçbir şeye muhtaç olmayan mutlak varlıklı)dır. Övülmeğe çok lâyıktır.
16. Dilerse sizi (sahneden) alıp götürür de yeni bir halk topluluğu getirir.
17. Bu da Allah'a göre güç değildir.
18. Hiçbir günahkâr diğer bir günahkârın günahını taşımaz. Yükü ağır olanın, taşıması için —yakını bile olsa— yükünden hiçbir şey başkası tarafından taşınmaz. Sen ancak Rabbından gıyabında saygı ile korkanları ve namazı dosdoğru kılanları uyarırsın. Kim kendini (günah kirlerinden) pâk tutarsa, o ancak kendi lehine paklanmış olur. Varış ancak Allah'adır.