Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 398
15. Biz onu da gemide bulunanları da kurtardık ve bu olayı bütün milletlere ibret ve öğüt kıldık.
16. İbrahim'i de (uyarıcı olarak gönderdik). Hani bir vakit O, milletine demişti ki: «Allah'a ibâdet edin ve O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.
17. Sizler Allah'ı bırakıp da birtakım putlara tapıyorsunuz ve durmadan yalan uydurup söylüyorsunuz. Şüphesiz ki Allah'tan başka taptığınız şeylerin size rızık vermeye güçleri yetmez. O halde rızkı Allah yanında arayın. O'na ibâdet edin, O'na şükredin. Ancak O'na döndürüleceksiniz.»
18. Eğer siz (Peygamber'i) yalanlarsanız, gerçekten sizden önceki birçok ümmetler de (kendilerine gönderilen peygamberleri) yalanlamışlardı. Peygamber'e gereken, ancak açık tebliğdir.
19. Görmediler mi ki, Allah, yaratmaya nasıl başlıyor sonra onu (öldürüp) tekrar geri çeviriyor; elbetteki bu Allah'a göre pek kolaydır.
20. (Ey Peygamber !) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın, (Allah'ın) yaratmaya nasıl başladığına dikkatle bakın. Sonra da Âhiret'te (tekrar) yaratmayı (öylece) başlatıp meydana getirecektir. Şüphesiz ki Allah'ın kudreti her şeye yeter.
21. Dilediğine azâb eder, dilediğine merhamette bulunur ve ancak O'na çevrileceksiniz.
22. Ve siz ne yeryüzünde, ne de gökte (Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz. Sizin için Allah'tan başka ne bir yakın dost, ne de bir yardımcı vardır.
23. Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenler var ya, işte onlar rahmetimden ümit kesmişlerdir ve onlar için elem verici bir azâb vardır.