Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 315
52. Musâ, «onlar hakkındaki bilgi Rabbimin katında bir kitapta yazılıdır. Rabbim şaşırmaz da, unutmaz da,» dedi.
53. O Rab ki yeryüzünü size bir beşik yapmış, onda size yollar açmış, üzerinize gökten su indirmiştir. Biz o su ile çeşit çeşit, çift çift bitkiler çıkarmışızdır.
54. Hem onlardan yeyin, hem davarlarınızı otlatın. Şüphesiz ki bu düzende sağduyu sahipleri için nice belgeler vardır.
55. Sizi topraktan yarattık; oraya döndüreceğiz ve oradan tekrar sizi çıkaracağız.
56. And olsun ki Fir'avn'a (gereken) bütün belgelerimizi gösterdik, bununla beraber o yalanlayıp kabul etmekten kaçındı.
57. Ey Musâ, dedi, bizi kendi toprağımızdan sihir ve büyünle çıkarmak için mi geldin ?
58. Elbette biz de seninkinin benzeri bir sihir sana getireceğiz. Artık bizimle kendi aranda bir yer ve vakit belirle ki bizim de, senin de sözümüzden dönmeyeceğimiz (elverişli) düz bir yer olsun o..
59. Musâ: Buluşma yerimiz ve zamanımız o şenlik günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir, dedi.
60. Fir'avn ayrılıp gitti; hile ve düzenini toplayıp hazırlandıktan sonra geldi.
61. Musâ onlara dedi ki: Yazıklar olsun size! Allah'a karşı yalan uydurmayın, sonra bir azâb ile kökünüzü kesip kurutur. Allah'a iftira eden gerçekten hüsrana uğramıştır.
62. Sihirbazlar durumlarını (ne yapacaklarını) kendi aralarında tartıştılar ve konuştuklarını gizli tutmaya çalıştılar..
63. Dediler ki: Bu ikisi (Musâ ite Harun) iki sihirbazdır ki sizi sihirleriyle toprağınızdan çıkarmak ve örnek sayılan yolumuzu, mezhebimizi (temelinden yıkıp) gidermek istiyorlar.
64. Onun için hile ve düzen adına neyiniz varsa biraraya getirin, sonra birer dizi halinde gelin. Bugün üstün gelen elbette o kazanmış ve umduğuna ermiş (olacak).