Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 20
127. Hani İbrahim, Beyt-i Şerifin temellerini yükseltiyordu da İsmail ile birlikte (şöyle duâ ediyorlardı): «Ey Rabbimiz! Bunu kabul buyur bizden, şüphesiz ki daima İşiten, hakkıyla bilen ancak Sensin.
128. Ey Rabbimiz! İkimizi Müslüman olarak Sana boyun eğmekte sabit kıl, soyumuzdan da yalnız Sana teslimiyet gösterip boyun eğen bir ümmet meydana getir. Bize hac ibâdetimizi göster. Tevbelerimizi de kabul buyur. Şüphesiz ki tevbeyi en çok kabul eden, en çok merhametli olan Sensin Sen!.
129. Ey Rabbimiz! Onlara kendilerinden bir peygamber gönder ki. üzerlerine Senin âyetlerini okusun, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, onları (her türlü şirk ve isyandan) temizlesin. Şüphesiz ki Sen çok üstün çok güçlü ve yegâne hikmet sahibisin.
130. İbrahim'in dininden ve açmış olduğu (yüksek ahlâk ve sağlam sünnet) yolundan, kendini bilmeyen beyinsizden başka kim yüzçevirir? And olsun ki. Biz onu dünyada (peygamberlik ve önderlik görevi için) seçip beğendik, âhirette de herhalde O, (kurtuluşa erişen) iyi-yararlı kişilerdendir.
131. Ve hani Rabbin ona: «Teslimiyette devam et!» deyince, o da, «âlemlerin Rabbine teslim olup (boyun eğdim)» demişti.
132. Bunu (dini ve teslimiyeti) İbrahim kendi oğullarına tavsiye etti. Yâkub da tavsiyede bulunarak (dedi ki): «Oğullarım! Allah bu dini sizin için beğenip seçmiştir. Artık siz de ancak müslüman olarak (Hakk'a gönülden bağlanıp boyun eğerek) can verin.»
133. Yoksa (ey Yahudiler ve ey Hıristiyanlar!) Yâkub'a ölüm hazır olunca siz orada bulunuyor muydunuz ? Hani Yâkub (o sırada) oğullarına : «Benden sonra neye ibâdet edeceksiniz ?» demişti de, onlar da, «Senin Tanrına, babaların İbrahim, İsmail ve İshâk'ın tek olan Tanrısına ibâdet edeceğiz; biz ancak O'na teslim olmuşuzdur» diye cevap vermişlerdi.
134. O bir ümmetdi ki gelip geçti. Onların kazandığı kendilerine, sizin kazandığınız da size aittir. Onların işlediklerinden sorulacak değilsiniz.