Ankebût Suresi 47. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Ankebût Suresi 69 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 85. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 396 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَۜ فَالَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يُؤْمِنُونَ بِه۪ۚ وَمِنْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ مَنْ يُؤْمِنُ بِه۪ۜ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا الْكَافِرُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 396
Sayfa 396
İlgili Sure
Ankebût Suresi
Ankebût Suresi
Önceki
Ankebût Suresi 46. Ayet
Ankebût Suresi 46. Ayet
Sonraki
Ankebût Suresi 48. Ayet
Ankebût Suresi 48. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ey Muhammed! Bu kitabı sana, öncekileri tasdik eder şekilde indirdik. Daha evvel kendilerine kitap verdiklerimiz de O'na inanırlar. Şu Mekkeli'lerden de O'na inananlar vardır. Ayetlerimizi gerçekleri inkâr edenler dışında, hiç kimse bile bile reddetmez. |
Abdullah Parlıyan | (Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder. |
Adem Uğur | Böylece sana Kitabı (Hakikat ve Sünnetullah bilgisini) inzâl ettik. . . Kendilerine Kitap verdiklerimiz (hakikatleri olarak) O'na iman ederler. . . İşte bunlardan, O'na (hakikatlerine) iman eden kimse de vardır. . . İşaretlerimizi sadece hakikat bilgisini inkâr edenler (kilitlenmişler) bile bile inkâr eder. |
Ahmed Hulusi | Önceki peygamberlere indirdiğimiz kitaplar gibi, sana da bu kitabı, Kur’ân’ı indirdik. Kendilerine verdiğimiz kutsal kitapların hükmünce amel edenler Kur’ân’a iman ediyorlar. Şu kabilelerden de, Kur’ân’a iman eden ve edecek olan birçok kimse var. Âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı ve ilkelerimizi ancak kâfirler, nankörler bile bile inkâr ederler. |
Ahmet Tekin | İşte böyle (geçmiş peygamberlere indirdiğimiz gibi) sana da Kitap indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanıyorlar. Şunlardan [3] da ona iman edecek olan vardır. Kâfirlerden başkası ayetlerimizi bile bile inkar etmez. |
Ahmet Varol | İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitap verdiklerimiz ona iman etmektedirler. Bunlar (putatapıcılar)dan da ona iman edecek olanlar vardır. İnkârcılardan başkası bizim ayetlerimizi inkar etmez. |
Ali Bulaç | (Ey Rasûlüm), onlara kitab indirdiğimiz gibi, sana da kitab indirdik. Onun için kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm gibi kimseler), Kur’an’a iman ediyorlar. Şunlardan (Mekke halkından) da Kur’an’a iman edecek kimseler var. Bizim ayetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder. |
Ali Fikri Yavuz | İşte Biz sana, (Allah’a teslimiyet ve önceki kitapları ve peygamberleri de tasdik esası üzerinde) bu Kitabı indiriyoruz. Önceden kendilerine Kitap verilmiş (ve İlâhî vahyi kabul konusunda samimi) olanlar ona inanırlar; o (Mekke) halkı içinde de ona inananlar vardır. Ancak bile bile küfürde ısrar edenlerdir ki, Bizim âyetlerimiz karşısında ayak direrler. |
Ali Ünal | Böylece sana kitabı indirdik. İşte, kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Çevrendekilerden de ona inananlar vardır. Âyetlerimizi, ancak inkârcılar bile bile tanımazlar. |
Bayraktar Bayraklı | Sana kitap'i boylece indirdik; iste, kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanirlar; bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi ancak inkarcilar bile bile tanimazlar. |
Bekir Sadak | İşte (ey Peygamber!) Sana böyle bir kitap indirdik. Kendilerine (daha önce) kitap verdiklerimizden gerçekçi ilim adamları) O'na inanırlar. Bunlar (putperest Araplar)dan da O'na inanan kimseler vardır. Bizim âyetlerimizi ancak inâdçı kâfirler inkâr eder. |
Celal Yıldırım | İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Onlardan (müşriklerden) da ona iman edecek olanlar vardır. Hakkı inkâra şartlanmış olanlardan başkası bizim ayetlerimizi inkâr etmez. |
Cemal Külünkoğlu | İşte böylece biz sana kitabı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar (Kitap ehlinden çağdaşın olanlar)dan da ona inananlar vardır. Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr ederler. |
Diyanet İşleri | Sana Kitap'ı böylece indirdik; işte, kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanırlar; bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi ancak inkarcılar bile bile tanımazlar. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder. |
Diyanet Vakfı | İşte sana bu kitabı indirdik. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız ona inanacaklardır. Şunlardan (ümmilerden) da bazıları inanacaktır. Kafirlerden başkası ayetlerimizi reddetmez. |
Edip Yüksel | (Resulüm!) İşte sana (önceki kitapları tasdik eden) bu kitabı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan da ona iman eden nice kimseler vardır. Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder. |
Elmalılı ( Sade ) | İşte sana (öncekileri tasdik eden) böyle bir kitap indirdik. O'nun için kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim ayetlerimizi ancak kafirler inkar eder. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | İşte sana böyle kitab indirdik, onun için kendilerine kitab verdiklerimiz ona iyman ederler, şunlardan da ona iyman eden var ve bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder |
Elmalılı Hamdi Yazır | İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanmaktadırlar. Bunlar [putatapıcılar] dan da ona inanacak olanlar vardır. Kafirlerden başkası bizim ayetlerimizi (bile bile) reddetmez / kafa tutmaz (cehade). |
Gültekin Onan | (Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder. |
Harun Yıldırım | İşte sana (Habîbim böyle bir) kitâb indirdik. Onun için kendilerine kitâb verdiklerimiz buna îman ediyorlar. Şunlardan da ona îman edecek nice kimseler vardır. Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası bilerek inkâr etmez. |
Hasan Basri Çantay | (Ey Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitabları tasdîk eden) bu Kitâb’ı indirdik. Onun için, kendilerine kitab verdiğimiz kimseler ona îmân ederler. Şunlardan (Arab’lardan)da ona îmân eden kimseler vardır. Ve kâfirlerden başkası, bizim âyetlerimizi bilerek inkâr etmez. |
Hayrat Neşriyat | İşte böylece sana Kitab'ı indirdik. Kendilerine kitab verdiklerimiz de ona inanırlar. Bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi kafirlerden başkası inkar etmez. |
İbni Kesir | Böyle bir anlam içinde kitabı sana biz indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. İşte şunlarda kitaba inanan kimseler. Allah'ın ayetlerini, gerçekleri kabul etmeyenlerden başkası inkar etmez. |
İlyas Yorulmaz | İşte biz sana böyle bir kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman etmektedirler. Bunlardan (Mekke ehlinden) ona iman edecek kimseler vardır. Küfre sapanlardan başkası bizim ayetlerimizi inkâr etmez. |
İnsan Dergisi | Ey Muhammed! Daha önceki elçilerimize indirdiğimiz gibi, işte böylece sana da bu son ilâhî Kitabı indirdik. Bunun içindir ki, kendilerine daha önce kitap verilmiş olan dürüst ve insaflı Yahudi ve Hristiyanlar, doğal olarak bu Kur'an'a da inanırlar. Şu Mekkeli putperest insanlar arasından da ona inananlar var. Zaten Bizim ayetlerimizi, aklını ve gönlünü günah kirleriyle karartmış nankörlerden başkası inkâr etmez. Senin hak Peygamber olduğun o kadar açıktır ki: |
Kadri Çelik | (Ey Muhammed!) Bu ilahi kelamı sana işte bu şekilde indirdik. Ve bu ilahi kelamı bahşettiklerimiz ona inanırlar; şu (geçmiş vahiylerin takipçi)leri arasında da ona inananlar vardır. Mesajlarımızı, (apaçık bir) hakikati inkar edenler dışında, hiç kimse bile bile reddetmez: |
Mahmut Kısa | Ve işte sana böyle bir kitap indirdik biz ve bu yüzden kendilerine kitap verilenler, inanıyorlar ona ve şunlardan da inanan var ona ve delillerimizi, kâfirlerden başkası da bilerek inkâr etmez. |
Muhammed Esed | (Ey Peygamber!) İşte bu kitabı sana böyle (bir mesajla) indirdik; bu yüzdendir ki bu kitabı kendilerine verdiklerimiz ona iman ederler; işte şu (önceki vahyin mensupları) arasında da inanan kimseler olacaktır: zaten nankörler dışında hiç kimse ayetlerimizi bile bile inkar etmezler. |
Mustafa İslamoğlu | Ve işte sana böylece kitabı indirdik. Artık kendilerine kitap vermiş olduklarımız ona imân ederler. Şunlardan da ona imân edecek olanlar vardır. Ve Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkar etmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Resulüm! İşte biz böylece sana Kitab'ı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler. Bunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr ederler. |
Ömer Öngüt | İşte sana böyle bir kitap indirdik. Kendilerine kitap verilenler ona inanırlar. Bunlardan da ona inananlar vardır. Ayetlerimizi kafirlerden başkası bile bile inkar etmez. |
Şaban Piriş | Işte böylece kitabı sana indirdik. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, ona inanırlar. Şunlardan da (geçmiş vahiylerin takipçilerinden), ona inanmayı düşünen kişiler var. Gerçekleri anladıkları halde gizleyenlerden başkası, ayetlerimizi inkârla reddetmez/inkârda diretmez! |
Sadık Türkmen | Ey muhammed, sana indirdiğimiz Kitab'ın niteliği işte budur. Buna göre daha önce kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şu müşriklerden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimizi inkâr edenler, sadece inatçı kâfirlerdir. |
Seyyid Kutub | Biz, işte sana da bu Kitabı indirdik. Daha önce kitap verdiğimiz kimseler buna da iman ederlerdi. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez. |
Suat Yıldırım | İşte böylece Kitabı sana da indirdik. Kendilerine Kitabı verdiklerimiz, ona inanırlar: Şunlardan (şu Araplardan) da ona inananlar vardır. Âyetlerimizi, kâfirlerden başkası inkâr etmez. |
Süleyman Ateş | İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitap verdiklerimiz ona iman etmektedirler. Bunlar (putatapıcılar)dan da ona iman edecek olanlar vardır. Küfre sapanlardan başkası bizim ayetlerimizi inkâr etmez. |
Süleymaniye Vakfı | İşte böyle; bu Kitabı sana biz indirdik. Önceden kendilerine Kitap verdiklerimiz buna inanacaklardır. Çevrendekilerden de ona inanacaklar vardır. Ayetlerimizi görmezlik edenlerden başka hiç kimse onları bile bile inkar etmez. |
Tefhim-ul Kuran | Biz sana da kitabı böylece indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu Kur'ân'a da iman ederler. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Zaten Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez. |
Ümit Şimşek | Kitap'ı sana işte böyle indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar içinden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimize, gerçeği örtenlerden başkası kafa tutmaz. |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte Biz sana (hakkı açıklayan) böyle bir Kitab indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitab verdiklerimiz (bu hakkı görerek) ona iman etmektedirler. Bunlardan da (ehl-i kitab olmayanlardan da) ona iman edecek olanlar vardır. Ayetlerimizi kafirlerden başkası bile bile inkar etmez. |
Sureler
Sayfa 396
Mushaf
Mushaf
Ankebût Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Ankebût Suresi 46. Ayet
Önceki
Önceki
Ankebût Suresi 48. Ayet
Sonraki
Sonraki