Ankebût Suresi 37. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Ankebût Suresi 69 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 85. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 396 sayfa numarasında yer almaktadır.
فَكَذَّبُوهُ فَاَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۘ
Sureler
Mushaf
Sayfa 396
Sayfa 396
İlgili Sure
Ankebût Suresi
Ankebût Suresi
Önceki
Ankebût Suresi 36. Ayet
Ankebût Suresi 36. Ayet
Sonraki
Ankebût Suresi 38. Ayet
Ankebût Suresi 38. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Fakat halkı O'nu yalanladı. Bu yüzden onları bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında, cansız bir şekilde serilip kaldılar. |
Abdullah Parlıyan | Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. |
Adem Uğur | Onu (Şuayb'ı) yalanladılar. . . Bu yüzden onları o şiddetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökmüş hâlde kaldılar. |
Ahmed Hulusi | Onu da yalanladılar. Onların işini şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı bitirdi. Sabahleyin, yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular. |
Ahmet Tekin | Ancak onu yalanladılar. Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar. |
Ahmet Varol | Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Ali Bulaç | Buna karşı, onu tekzib ettiler. Derken onları şiddetli sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarında dizleri üstü çökekaldılar (öldüler). |
Ali Fikri Yavuz | Fakat O’nu yalanladılar ve neticede korkunç bir sarsıntı kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi de, yurtlarında meskenleri içinde cansız çökekaldılar. |
Ali Ünal | Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler. |
Bayraktar Bayraklı | Ama onu yalanladilar. Bu yuden onlari bir titreme aldi ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler. |
Bekir Sadak | Buna karşı onu yalanladılar. O sebeple onları şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi, derken kendi yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar. |
Celal Yıldırım | Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar (öldüler). |
Cemal Külünkoğlu | Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
Diyanet İşleri | Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. |
Diyanet Vakfı | Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar. |
Edip Yüksel | Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
Elmalılı ( Sade ) | Buna karşı onu yalanladılar. Derken, onları o sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizleri üstü çöke kaldılar. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Buna karşı onu tekzib ettiler, derken onları o recfe tutuverdi de yurdlarında dizleri üstü çöke kaldılar |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Gültekin Onan | Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. |
Harun Yıldırım | Fakat onu tekzîb etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar. |
Hasan Basri Çantay | Fakat onu yalanladılar; derken kendilerini o sarsıntı yakaladı da bulundukları yurtta (dizleri üstüne) çöküp kalan kimseler oldular. |
Hayrat Neşriyat | Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de oldukları yerde diz üstü çökekaldılar. |
İbni Kesir | Şuayb'ı yalanladılar ve onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve dizlerinin üzerlerine çöküp kaldılar. |
İlyas Yorulmaz | Ancak onu yalanladılar, bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüşler olarak sabahladılar. |
İnsan Dergisi | Fakat hemşerileri onu yalanladılar. Bunun üzerine, ansızın dehşet verici bir gürültüyle patlayan ve şehrin altını üstüne getiren korkunç bir sarsıntı çarpıverdi onları. Böylece, yurtlarında cansız bir hâlde, yüzüstü yere serildiler. |
Kadri Çelik | Fakat, halkı o'nu yalanladı. Bu yüzden bir yer sarsıntısına maruz kaldılar ve yurtlarında cansız bir şekilde yere serildiler. |
Mahmut Kısa | Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helâk edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helâk oluvermişlerdi. |
Muhammed Esed | Ne var ki onu yalanladılar; derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar. |
Mustafa İslamoğlu | Halbuki, O'nu tekzîp ettiler, artık onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizleri üzerine çöküvermiş kimseler olarak sabahladılar. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Fakat onu yalanladılar. Derken kendilerini müthiş bir sarsıntı yakalayıverdi, yurtlarında dizüstü çökekaldılar. |
Ömer Öngüt | Ama onu yalanladılar, bunun üzerine onları korkunç bir sarsıntı yakaladı ve oldukları yerde yapışıp kaldılar. |
Şaban Piriş | Onu yalanladılar. Hemen onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da, yurtlarında diz üstü çöküp kalanlar oldular. |
Sadık Türkmen | Fakat Medyenliler Şuayb'ı yalanladılar. Bunun üzerine ani bir yer sarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler. |
Seyyid Kutub | Fakat onlar kendisini yalancı saydılar. Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar. |
Suat Yıldırım | Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar. |
Süleyman Ateş | Ancak onu yalanladılar, bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Süleymaniye Vakfı | Ama onlar Şuayb’a yalancı, dediler. Bunun üzerine onları, bir yer sarsıntısı yakaladı da yurtlarında dize geldiler. |
Tefhim-ul Kuran | Onlar Şuayb'ı yalanladılar. Derken onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar. |
Ümit Şimşek | Onu hemen yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o korkunç sarsıntı/korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında diz üstü çömelenler haline geldiler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Fakat onu yalanladılar. Derken kendilerini amansız bir sarsıntı-titreme yakalayıverdi ve kendi yurtlarında dizüstü çökekaldılar. |
Sureler
Sayfa 396
Mushaf
Mushaf
Ankebût Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Ankebût Suresi 36. Ayet
Önceki
Önceki
Ankebût Suresi 38. Ayet
Sonraki
Sonraki