Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 400
31. Elçilerimiz İbrâhim'e müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: “Biz, bu memleketin halkını helâk edeceğiz. Çünkü oranın halkı zâlim/cinsel ahlaksızlıkta ileri giden kimselerdir.”
32. İbrâhim dedi ki: “Ama orada Lût var!” Şöyle cevap verdiler: “Biz, orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnızca karısı müstesna; o, azapta kalacaklar arasındadır.”
33. Elçilerimiz Lût'a gelince, Lût onlar hakkında ve onları korumak için ne yapacağını bilemedi. Ona, “Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnızca geri kalacaklar arasında bulunan karın müstesna” dediler.
34. Biz bu ülke halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık, gökten bir azap indireceğiz.
35. Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir toplum için orada apaçık bir ders bırakmışızdır.
36. Medyen'e de kardeşleri Şu‘ayb'ı gönderdik ve Şu‘ayb şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah'a kulluk ediniz, âhiret gününe umut besleyiniz, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayınız!” [410]
37. Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler.
38. Âd ve Semûd toplumlarını da helâk ettik. Helâkleri, evlerinin kalıntılarından size belli olmaktadır. Şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterip, onları doğru yoldan çıkarmıştı. Oysa onlar gerçeği görebilirlerdi. [411]